Samsun’da Tarımsal ürünlere çok büyük zarar veren Kahverengi Kokarcayla Mücadele Paneli, Vali Orhan Tavlı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, TAGEM Genel Müdürü Dr. Metin Türker, Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, protokol üyeleri, akademisyenler, Samsun ve bölge illerinden ilgili kurum ve kuruluşların müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Samsun Valisi Orhan Tavlı panelde yaptığı konuşmada: Kızılırmak ve Yeşilırmak Havzalarının Samsun’un en önemli değerlerinden birisi olduğunu belirterek, "Sivastan Amasya’dan Nevşehirden Samsuna kadar Anadolu’nun kıymetli toprakları Kızılırmak ve Yeşilırmakla Samsun’da Bafra ve Çarşamba ovalarında çok doğal bir ortamda harmanlanıyor. Tarımsal bereket ortaya çıkıyor. Tarımın en doğalını üreten Samsun ve Anadolu coğrafyası hem hastalıklar hem de zararlılarla mücadeleyi en doğal yöntemlerle yapan topraklardır. Bazı ülkelerin öne çıkardığı kimyasal mücadeleyle doğaya ciddi bir şekilde zarar verildiğini yaşayarak görüyoruz.
Tarım ve Orman Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, üniversitelerimiz ve diğer tüm paydaşlarıyla özel sektör ve kamu gücünü bir araya getirerek sahada da aktif bir mücadele veriyor. Kahverengi kokarcayla mücadelede Aralık ve Ocak ayı çok önemli. Madem bu davetsiz misafir evlerimizde, ahırlarımızda ve kışlaklarımızda misafir olmak istiyor, bizim onu Aralık ve Ocak aylarında topyekûn buradan süpürmemiz lazım. Bunu da doğal yöntemlerle yapmamız lazım.
İlçe kaymakamlıklarımız, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz, Ticaret ve Sanayi Odalarımız, Ticaret Borsalarımız, Ziraat Odalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve özellikle cari açığımızın azaltılmasında önemli olan fındık sektöründeki sanayicilerimize çok büyük işler düşmekte. Bu sektörden ekonomik olarak gelir elde edenler bugün çiftçinin ve üreticinin yanında olmalı. Bu mücadeleyi mali destekle, farkındalık oluşturarak ve sahada bulunarak göstermeli. Samsun Valiliği olarak kurum ve kuruluşlarımızla bu mücadelenin yanında olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Zararlı böcekler dediğimiz böceklerin aslında popülasyonu çok artınca zararlı olduğunu görüyoruz. Kahverengi kokarca ilk olarak 2017’de görülmüş ama şimdi popülasyonu artınca daha çok zararlı hale gelmiş. Üniversitelerimiz, tarımsal araştırma enstitülerimiz bu çalışmaya sahada destek oluyorlar ama bizim bu zararlının çoğalmasını doğal yöntemlerle topyekûn mücadele ederek engellememiz lazım.” dedi.