Samsun'da bir süre önce İlkadım Belediyesi bünyesinde açılan Türk İslam Sanatları Merkezi'nde alanında uzman eğitmenlerden kurs alan kadınlar, hüsnühat, tezhip, ney, ebru ve kaligrafi gibi sanatları geleceğe taşıyacak.
Selahiye Mahallesi'nde restorasyonu tamamlanan eski Samsun evi, Türk İslam Sanatları Merkezi'ne dönüştürüldü.
Hüsnühat, tezhip, ney, ebru ve kaligrafi gibi Türk İslam sanatının öğretildiği kurslara çoğunluğu kadın 70 kursiyer katılıyor.
Belediye Başkanı Erdoğan Tok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk İslam sanatlarını geleceğe taşımak için restore ettikleri Samsun evinde tefriş ve tanzim yaparak Türk İslam Sanatları Merkezi'ni hayata geçirdiklerini söyledi.
Merkezde kurs veren eğitmenlerin, alanlarında uzman ve icazet almış sanatçılar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Buradan mezun olan kursiyerlerimiz de icazetlerini alarak mezun olacaklar. Tarihimize sahip çıkmamız lazım. Türk İslam sanatları geçmişe baktığımız zaman tüm dünyada isim yapmış sanatlar. Ama son dönemde unutulmaya yüz tutmuş. Biz bunlara sahip çıkıyoruz." dedi.
Tok, vatandaşların sanat ve sporla uğraşması için çaba harcadıklarını, bu yönde aldıkları taleplere de cevap vermeye çalıştıklarını dile getirdi.
- Kursiyerler meslek sahibi oluyor
İstanbul'dan kurs için getirdikleri icazetli sanatçılardan eğitim alan kursiyerlerin kurs sonunda eğitim verebilecek konuma geleceğini anlatan Tok, şöyle devam etti: "Buradan mezun olan kursiyerler bu türlü kurslarda görev alacak. Dolayısıyla istihdam olmuş olacak. Burada yapılan eserler çok ciddi eserler. Bu eserler farklı yerlerde değerlendirilebilir. Burada üretilen eserlerden elde edilen gelirlerle kursiyerlerimiz aile bütçelerine çok ciddi bir katma değer kazandırmış olacaklar. Burada çok değerli eserler ortaya çıkıyor."
Türk İslam Sanatları Merkezi Müdürü Hatice-tül Kübra Ersoy, merkezde işinin ehli eğitmenlerle Karadeniz'de Türk İslam sanatına sanatçılar kazandırmayı istediklerini söyledi.
Geleneksel sanatların gelecek kuşaklara aktarılması için çabaladıklarını anlatan Ersoy, "Eline fırça alan herkes hattat, titreye boya atan herkes ebrucu...Maalesef böyle bir yozlaşma var. Biz o nedenle işin ustalarıyla çalışmaya gayret ediyoruz. Hepsi el yazması olduğu için kaliteli işler ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Ney eğitmeni Suat Zor da amaçlarının gençlere kendi sanatlarını anlatarak sevdirmek olduğunu söyledi.
Sadece müzik yapmadıklarını ifade eden Zor, eserlerde geçen kelimelere kadar inip o ruh dünyasını aktarmaya çalıştıklarını vurguladı.
Ney kursiyerlerinden Huriye Serteşe de neyin manevi dünyaya katkı sağladığını düşündüğünü dile getirdi. Serteşe, ney üflerken huzur bulduğunu, psikolojik olarak rahatladığını kaydetti.
Kursiyerlerden Şeyda Şahin, ebru sanatıyla uğraşmanın kendisini dinlendirdiğini belirtti. Bu tarz sanatların eğitimi için uzun süredir kurs araştırdığını anlatan Şahin, "İstediğimiz zaman merkeze gelip çalışma yapabiliyoruz. Ayda iki defa profesyonel hocalar geliyor onlardan kurs görüyoruz. Ebru yaparken dünyadaki her şeyden soyutlandığımı hissediyorum. Çok rehabilite edici bir sanat dalı. Bu sanatlar hem eli hem zihni hemde ruhu oyaladığı için insana güzellikler kattığına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Kursiyerlerden ev hanımı Nuray Tan da merkezde hüsnühat sanatını öğrenmeye çalıştığını belirterek, "İstedikten sonra herkes hüsnühat yapabilir. Ama çok çalışmak en büyük kuralımız." diye konuştu.