Atakum ilçesindeki inşaat halinde bulunan Gençlik Merkezi’ni inceleyen Bakan Kılıç, inşaatta çalışan işçileri gördüğünde, “Bırakın kardeşim iftar var ya, Bakan geliyor diye sizi orada meşgul ediyorlar. Bırakın iftar var bırakın” diyerek seslendi. Bunun üzerine işçilerde ellerindeki malzemeleri bırakarak inşaat alanından ayrıldı. Daha sonra Bakan Kılıç, 19 Mayıs ilçesindeki AK Parti teşkilatının düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
İftar yemeğinden sonra konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “İslam dünyası niye bu kadar kan revan içersinde bizim aklımızın buna yetmesi mümkün değil. İslam dünyası niye bu kadar gözyaşına boğulmak üzere bunu idrake yetmesi mümkün değil. Ama en kuvvetli silah elimizde, duamız var dua ediyoruz. Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin katil bir diktatörün elinden kurtulması hayatını hürriyetini ve ibadetlerini özgürce yaşayabilmesi için dua ediyoruz. Mısırdaki kardeşlerimizin darbeci yönetimlerin, diktatörlerin zulmünden kurtulması için dua ediyoruz. Gazze’deki kardeşlerimizin hizmet bilmeyen ablukadan kurtulması için, Mymar’daki kardeşlerimizin kurtulması için soykırıma varan ölümlerden kurtulması için, Afrika’daki kardeşlerimizin öldürücü kıtlıktan ve kuraklıktan kurtulması için dua ediyoruz. Dua etmek yetmez arada bir de akıl etmemiz lazım. Muhakeme edip düşünmemiz lazım. Niye bu olumsuzluklarla imtihan ediliyoruz. Acaba bizim nerede hatamız var. Acaba bizim ramazan ve bayram günlerinde hatalarımızı telafi etmek için daha fazla ne yapabiliriz. Bunların cevabını arayalım” dedi.
GEZİ PARKI
Türkiye’nin başında da terör gibi büyük bela olduğunu belirten Bakan Kılıç, “Her şeyden evvel bir terör belasıyla 30 yıldır mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Bunun yanında ayrıca son dönemlerde gördünüz. Ağaç dediler, park dediler, yeşil dediler, oksijen dediler sonra gerçeği kendileri itiraf ettiler. ne dediler, ‘sen hala bu meselenin bir park meselesi olmadığını anlamadın mı’ dediler. Eylemleri organize edenler üçüncü günde dillerinin altındaki baklayı çıkardılar. O meselenin bir park meselesi olmadığını çok iyi anladık. O meselesinin ağaç meselesi olmadığını, yaprak meselesi olmadığını anladık. Hem de çok iyi anladık. O meselenin oksijen meselesi olmadığını çok iyi anladık. Yeşil alan meselesi olmadığını çok iyi anladık. Alışveriş merkezi diye koparılan gürültünün bir davul sesinden ibaret olduğunu iyi anladık. Etrafı toparlamak için yapılmış bir düzmece tiyatro oyunu olduğunu çok iyi anladık. Bugün her zaman olduğundan daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
“ATATÜRK OLİMPİYAT STADYUMUN HALEN BORCUNU ÖDÜYORUZ”
Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunun altını çizen Bakan Kılıç, “Milli gelirimiz 10 sene öncekinin 3 katı oldu. Türkiye’nin her tarafında duble yollar, Türkiye’nin her tarafında hava alanları, Türkiye’nin her tarafında yüzme havuzları, spor salonları, öğrenci yurtları, hastaneler var. Türkiye adeta bir şantiyeye döndü. AK Parti hükümetinden önce yapılan bir tane stadyum var. Oda İstanbul’da Olimpiyat Stadyumudur. Benden önceki bakanlarımız parasını ödedi 2 senedir de ben ödüyorum. Bizden önceki iktidarın borçla kredi ile yaptığı bir tanecik stadyumun bedelini biz halen ödemeye devam ediyoruz. Biz 2 sene içersinde 24 tane stadyum yapıyoruz Türkiye’de. Tek kuruş borçlanmadan IMF’den dünya bankasından tek kuruş kredi almadan tamamen kendi kaynaklarımız ile yapıyoruz. Türkiye’de 42tane yüzme havuzu yapıyoruz. 179 tane spor salonu, 184 tane üniversite öğrenci yurdu yapıyoruz. 1 milyon 300 bin üniversite öğrencisine ayda 280 TL burs veya kredi veriyoruz. Hükümet gençler için bir şeyler yapmıyor. Hükümet bu gençler için geleceğin güvencesi için çok büyük eserler inşa ediyor” şeklinde konuştu.
PROTOKOL CAMİ
Samsun’a yapılması planlanan cami içinde görüşlerini belirten Bakan Kılıç, “Samsun’da Türkiye’nin en büyük stadyumlarından birini yapıyoruz. Samsun’a simge olacak bir camiye, Osmanlı eseri, çizgileri sağlam, mimari proje olarak akıllardan silinmeyecek, bir kere görenin aklında yaşadığı müddetçe iz bırakacak bir eser camiye ihtiyacı vardı. Arkadaşlarla düşündük, taşındık, anlaştık. Caminin adı protokol cami değil. Protokol diye bir cami olmaz. Cami de protokol olmaz. Caminin protokolü olmaz. Camilerde mevki makam sökmez. Öyle birilerinin de iddia ettiği gibi 15 bin kişilikte değil. Camimiz 5 bin 555 kişiyi kapalı alanına alabilecek bir proje üzerinde çalışılıyor. Cami üzerinden polemik olmaz. Hiç kimse camiler üzerinden siyaset yapmasın. Cami Türk’ü ile, Kürt’ü ile, Arap’ı, Arnavut’u ile cami Alevi’nin de Sünni’nin de cami bu topraklar üzerinde tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet inancıyla yaşayan herkese mukaddes mekandır. Aleviler Sünniler bu topraklarda bin yıldır yaşıyorlar. Birbirlerine saygı duyarak, örf ve adetlerine saygı duyarak birbirlerini kucaklıyorlar. Hiç kimse bizim alevi kardeşlerimizin arasına giremez” ifadelerini kullandı.