Görme bozukluklarının düzeltilmesinde hastanın yaşına, genel sağlık durumuna, görme bozukluğunun altında yatan bir sebep olup olmadığına bakılarak uygulanacak tedavi yöntemine karar verildiğini söyleyen Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “Gözlük veya lenslerden kurtularak yaşam kalitesini artırmak isteyen, 20-40 yaş arası kişilere genellikle lazer tedavisi uygulanıyor. Görme bozukluklarının lazer ile düzeltilmesinde gelişmiş ülkelerde kullanılan SMILE tedavisi Türkiye’de de uygulanıyor. Bu tedavi sayesinde yaklaşık 10 derecelere varan görme kusurlarını düzeltmek mümkün oluyor” dedi.
Genellikle 20-40 yaş arasında uygulanan lazer ile göz bozukluklarının düzeltilmesi tedavilerinin kornea üzerine 2 mm’lik kesi açılarak yapıldığını söyleyen Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “Gelişmiş ülkelerde uygulanan SMILE tedavisinde, 2 mm gibi küçük bir boyutta kesi oluşturulması sebebiyle iyileşme süreci çok hızlı oluyor. Özellikle miyop ve astigmat’ın düzeltilmesinde etkili sonuç veren bu tedavi, korneanın en zayıf noktasına yapıldığı için korneanın yapısı hiç bozulmuyor. SMILE tedavisinin, birinci jenerasyon olan PRK, No-Touch ve ikinci jenerasyon LASİK tedavilerinden ayrışarak daha güvenli olmasının sebebi budur” sözleriyle devam etti.
SMILE Lazer ile Tedavi Çok Hızlı
Yaklaşık 30 yıldır uygulanan lazerle göz bozukluklarının düzeltilmesi tedavilerinde ilk kez robotik cerrahinin kullanıldığını belirten Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “SMILE tedavisi ile gözdeki görme kusurunun düzeltilmesi için gerekli olan süre 9 saniyeye kadar düşüyor. Gözleri damla yardımıyla uyuşturulmuş olan hasta, henüz müdahalenin başladığını bile anlamadan işlem sona eriyor.
SMILE tedavisi miyopta 10 dereceye kadar, astigmatta ise 5 dereceye kadar olan bozuklukların düzeltilmesi mümkün” dedi.
Hasta Seçimi Önemli
SMILE tedavisinin önceki nesil lazer tedavilerinde de olduğu gibi 18 yaş altına uygulanmadığını dile getiren Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “Göz yapısı uygun olan 20-40 yaş arası hastalara lazer tedavisi uygulayabiliyoruz. 18-20 yaş arasındaki hastanın son bir yıl içinde göz numarasının hiç değişmemiş olduğunu bilmek istiyoruz. 40 yaşından sonra ise özel bir durum olmadığı sürece lazer uygulamıyoruz; akıllı mercek gibi tedavileri tercih ediyoruz. Hasta seçimindeki en önemli kriterlerden bir diğeri ise kornea yapısıdır. Kontak lens ve gözlük atmak için yapılan tüm refraktif lazer cerrahileri kornea yani gözün dışındaki şeffaf tabakada yapılır. Bu tabakanın şekli ve kalınlığı lazer yapılabilmesi için çok önemlidir. Kalınlığı yaklaşık 500 mikron olan bir korneada, gözün sağlığını ve emniyetini bozmadan korneayı gereğinden fazla inceltmemek gerekir. SMILE lazer tedavisinde, LASIK yöntemindeki gibi korneanın beşte biri kalınlığında bir flep oluşturulmuyor. Bu yüzden daha ince kornealara SMILE lazer uygulanabiliyor. Hasta hemen aynı gün normal hayatına dönebiliyor” diyerek ekledi.
Lazer Tedavisine Uygun Olmayan Hastalara: Akıllı Mercek
Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “Lazer operasyonları için göz yapısı uygun olmayan hastalar ise göz içindeki merceğin çıkarılması sonrasında, yerine yerleştirilen akıllı göz içi mercekler ile görme kusurlarının yanı sıra, yaşa bağlı yakını görememe ve katarakt rahatsızlıklarının çözümü için de kalıcı bir çözüm bulabiliyor. Bu mercekler ömür boyu kullanılıyor.
Gözlerimizin içindeki doğal mercekler, farklı hastalıklar ve geçen yılların etkileri ile saydamlıklarını yitirerek, görmede ciddi problemler oluşmasına yol açabilir. Bu merceklerin yerine yerleştirilen, her türlü uzaklık arasındaki geçişin mükemmel olarak yapılmasını sağlayan trifokal akıllı mercekler, hastalara görme konusunda çok büyük avantajlar sunuyor. Trifokal akıllı mercek ameliyatları; yakın, uzak ve astigmat gibi görme sorunlarına karşı çözüm olarak, göz yapısı uygun olan hastalara önerdiğimiz bir tedavi yöntemidir. Bu merceklerde bulunan halkaların bir bölümü uzağı, bir bölümü ise yakını ve orta mesafeyi görmede yardımcı olurken, astigmat probleminin de düzeltilebilmesini mümkün kılıyor. Gözde görmeyi sağlayan sarı noktanın üzerine hem uzaktaki hem yakındaki görüntüler net olarak düşer. Kısa sürede adapte olunabilen bu durum sayesinde hastalar, uzak ve yakın gözlüklerinden kurtulabilirler” şeklinde bilgi verdi.
Hastanın İhtiyaçları Doğru Belirlenmeli
Ameliyat öncesi hastanın detaylı muayeneden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Dünyagöz Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Özkan, “Tedavi uygulanacak hastanın görme ihtiyacının doğru belirlenmesi çok önemlidir. Detaylı göz muayenesi ile birlikte ileri teknoloji kullanılarak yapılan göz tetkikinden sonra hastaya uygun göz içi lens modeline karar verilir. Burada hastanın yaşı, mesleği, kaç dakika ne okuduğu ne kadar süre araba kullandığı, karanlıkta ne kadar net görmesi gerektiği ve bunun gibi birçok faktör etkilidir. Bu ameliyat için yüksek teknolojiyi, kişiye özel malzeme ve hijyen koşullarına uygun bir ameliyathaneye sahip hastaneler tercih edilmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.