Cumhuriyet’in 100. Yıl Etkinlikleri kapsamında “Cumhuriyet’in 100 Yıllık Hikayesi” temalı konferans öğretim üyemiz Doç. Dr. Ayhan Nuri Yılmaz moderatörlüğünde, Marmara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Satan ve Doç. Dr. Serhan Afacan katılımıyla gerçekleştirildi.
Konferansa Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Bilgin, Prof. Dr. Salih Kesgin, Genel Sekreter Doç. Dr. Adem Soruç, akademisyenler, idari personel ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Prof. Dr. Ali Satan: “Bağımsızlık Sadece Belgeyle Değil, Türk Milletinin Kararlılığıyla Kazanıldı.”
Konferansta konuşan Prof. Dr. Ali Satan Sevr’in Türk milleti için dayatılan bir anlaşma olarak karşımıza çıktığını fakat bu anlaşmanın kabul edilmediğini, hatta yırtıldığını ve yerine Lozan’la yeni bir anlaşmanın getirildiğini söyledi. Prof. Satan bu durumun sadece bir tesadüf olmadığını, çünkü devlet geleneğimizde bu değişikliği gerçekleştirebilmek için gerekli kurumsal altyapının zaten var olduğunu belirterek “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık süreci ele alındığında, Batı ile olan güç mücadelesi ve modernleşme çabalarının yanı sıra, ulusal bağımsızlık ve özgürlük teması da önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin modernleşme çabası sadece ekonomik veya sosyal değil, aynı zamanda politik ve stratejik bir çaba olarak değerlendirilmelidir. Özellikle Osmanlı döneminde başlayan Batılılaşma süreci, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de devam etmiş ve bu süreçte birçok zorlukla karşılaşılmıştır. Türkiye’nin kendi bağımsızlığını ve hürriyetini koruma konusundaki kararlılığı, Milli Mücadele döneminden itibaren önemli bir yer tutmuş, Lozan Antlaşması ile de bu bağımsızlık resmi olarak tescil edilmiştir. Ancak bu bağımsızlığın sadece bir belgeyle değil, Türk milletinin azmi ve iradesiyle kazanıldığı unutulmamalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Serhan Afacan: “Cumhuriyet, Osmanlı’nın Kurumlarını Devraldı.”
Doç. Dr. Serhan Afacan ise konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Osmanlı’dan devraldığı miras ve bu mirası nasıl geliştirdiği üzerine yoğunlaşarak bölgesel bir kıyaslama ile Cumhuriyet’in kazanımlarının değerlendirilmesi önerisinde bulundu.
Cumhuriyetin kuruluş koşullarını ve Lozan anlaşmasını değerlendirirken, dönemin koşullarını ve konjonktürünün dikkate alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Bugünkü rahatlıkla geriye bakıp, “Keşke böyle bir anlaşma yapılsaydı” demek adil değil. Lozan’ın avantajları ve dezavantajları vardı ve dönemin devlet adamları da bu avantajları ve dezavantajları görebiliyordu. Cumhuriyetin kuruluşunda bir kopuş olduğu izlenimi vardı, ancak bu kopuşun devamı gelmedi. Hem Cumhuriyet Osmanlı’nın peşini bırakmadı, hem de Osmanlı Cumhuriyet’in peşini bırakmadı. Cumhuriyetin getirdiği kazanımları değerlendirmek için bölgesel bir kıyaslama yapmalıyız. Özellikle 1923’te kurulan Cumhuriyet ile İran’ı karşılaştırmak doğru olur. Her iki ülke de bağımsızdı, ancak Cumhuriyet, Osmanlı’dan devraldığı kurumsal yapı ve meşruiyet anlayışıyla daha avantajlıydı. Örneğin, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmanlı’dan kaldığı yerden devam etti ve Osmanlı’nın hariciyesi Ankara’ya taşındı. Osmanlı’dan devraldığımız birçok paşa ve devlet adamı Cumhuriyet döneminde de görev aldı. Cumhuriyet, Osmanlı’dan kurumları devraldı, bu kurumlar arasında ordu da vardı. Osmanlı ordusu, Birinci Dünya Savaşı’nda büyük devletlere karşı savaşabilmişti. Bu ordu, Cumhuriyet’e milli mücadelede büyük bir avantaj sağladı. Cumhuriyetin ilan edildiği dönemde, en iyi yönetim biçiminin ne olduğu konusunda bir ittifak vardı. Osmanlı’da da bu tartışma çok daha önce başlamıştı. Tanzimat döneminden itibaren anayasa meselesi tartışılmaya başlanmıştı. Ancak İran’da bu konuda bir konsensüs yoktu. 1923 ile 1925 arasında İran cumhuriyeti kurmaya çalıştı, ancak başaramadı. Ekonomik altyapı konusunda da Cumhuriyet, Osmanlı’dan bazı kazanımlar devraldı. 19. yüzyıldan itibaren ekonomik anlamda atılan adımlar, Cumhuriyet döneminde de devam etti. Bu, Cumhuriyetin ekonomik anlamda büyük bir başarıya ulaşmasını sağladı.” açıklamasında bulundu.
Marmara Üniversitesi’nden değerli konuşmacılar Prof. Dr. Ali Satan ve Doç. Dr. Serhan Afacan Cumhuriyetimizin eşsiz hikâyesini katılımcılarla paylaştı. Konferansta dile getirilen fikirler ve anılar, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Üniversitemiz, tarihimizin bu önemli dönümünde düzenlediği etkinlikle, Cumhuriyetimizin değerlerini ve hikâyesini yeni nesillere aktarma misyonunu bir kez daha başarıyla yerine getirdiğini gösterdi.