Değişiyoruz, Farkında Mısınız?

Aslında asırlardır yaşayan tüm güzel değerlerimizden koparılmamız Cumhuriyetle başlamıştı.12 Eylülde gerçekleşen o çok kollu ve kapsamlı darbeyle son darbeyi vurdular. O darbeyi sadece askerin yönetime el koyması olarak okumayın, toplum öyle şekillendirildi ki mevcut yoz, duygusuz, menfaatçi, bireyci, hazcı anlayış toplumun genel karakteristiği oldu. Darbeler öyle anı kurtarmak için yapılmıyor, yıllarca hazırlık süreci oluyor ve darbe sonrası toplumun tüm dengeleri bozuluyor, birkaç nesili biçimlendirecek plan uygulanıyor.

Biz önceden yardımseverdik, merttik, vicdan sahibiydik, mazluma dinine diline ırkına bakmadan kol kanat gererdik. Gözümüzün önünde olanı bırakın uzaklardan yardım çığlığı ulaştığında kendi meşgalemizi unutur, yardıma koşardık. Şimdi ise komşumuz, akrabamız, kardeşimiz saydığımız ülkelerde zulüm yaşanıyor ve bu zulme karşı sesimizi yükselttiğimizde sana ne diyenler var içimizde. Hatta müdahale edilip zulüm durdurulsun diyenlere savaş çığırtkanı diyorlar.

Belki çok doğal aslında bu düşüncelerin toplumumuzda yer bulması. Yakın çevremize göz gezdirdiğimizde kendi akrabalarımızla, komşularımızla, iş arkadaşlarımızla ilişkilerimizin eskisi gibi olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Küçük hesaplar, menfaat paylaşım savaşı herkesi etkisi altına almış gibi.

Belki bu değişim bizi Avrupa ülkesi yapacak, zenginlik ve refah artacak ama insanlıktan uzak yaşayacağız besbelli. Komşularımızdaki kargaşayı fırsatçılık yaparak sömüreceğiz. Binalar yıkılsın biz inşa edelim, insanlar ölsün biz gidip çalışalım, mermileri azalsın biz satalım diyeceğiz.

Hadi hayırlısı!