Samsun Üniversitesinde bugünkü ders “Gezin, Düşleyin, Keşfedin” konusuyla Rektör Prof. Dr. Mahmut Aydın hocamız tarafından gerçekleştirildi.
Ballıca Kampüsü Asmaaltı Öğrenci Çalışma Merkezi’nde gerçekleştirilen derste, Rektör Aydın öğrencilere hem akademik hem de sosyal anlamda ilham verici mesajlar vererek, öğrencilerle ufuk açıcı bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Üniversite eğitiminin yalnızca derslerden ibaret olmadığını, öğrencilerin yeni şeyler keşfederek kendilerini her alanda geliştirmeleri gerektiğini ifade eden Rektör Aydın “Gezmek, düşünmek ve keşfetmek, akademik başarınız kadar hayatınıza değer katacak unsurlardır.” diyerek hayat boyu öğrenmenin ve merakın bireylerin gelecekteki başarısında büyük rol oynayacağına dikkat çekti.
Rektör Aydın konuşmasında öğrencilere seslenerek şunları söyledi: “Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle bir araya gelmekten ve deneyimlerimi paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu buluşmamızı resmi bir ders olarak değil, samimi bir sohbet olarak düşünmenizi istiyorum. Amacımız, hayata dair önemli mesajları sizlerle paylaşmak ve ufkunuzu genişletmek. Konuşmamın ana teması “Gezin, Düşleyin, Keşfedin” olacak. Bu üç kavram, sadece üniversite hayatınız için değil, tüm yaşamınız boyunca size rehberlik edecek önemli ilkelerdir.Gezin: Gezmek, sadece fiziksel bir hareket değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir yolculuktur. Farklı kültürleri, insanları ve yerleri tanımak, dünya görüşünüzü genişletir. Örneğin, kampüsümüzün yakınındaki Kızılırmak Deltası’nı ziyaret etmenizi öneririm. Oradaki eşsiz doğa, kuşlar, su basar ormanları size çok şey öğretecektir. Sadece fiziksel olarak gezmek zorunda değilsiniz; teknoloji sayesinde sanal geziler de yapabilirsiniz. İnternet üzerinden farklı şehirleri, ülkeleri keşfedebilirsiniz. Önemli olan, bu gezileri öğrenme amacıyla yapmanızdır.Düşleyin: Hayal kurmak, geleceği şekillendirmenin ilk adımıdır. Bu kampüs, bir zamanlar terk edilmiş bir araziydi. Ancak biz burada bir hayal kurduk ve bu hayali gerçeğe dönüştürdük. Sizler de kendi alanlarınızda hayaller kurun. Havacılık ve uzay bilimleri öğrencileri, geleceğin teknolojilerini hayal etmeli ve bunları gerçekleştirmeye çalışmalıdır. Hayallerinizi gerçekleştirmek için risk almaktan korkmayın. Ülkemizin savunma sanayiindeki gelişmeler, büyük hayallerin ve kararlılığın sonucudur.Keşfedin: Keşfetmek, sadece yeni yerler görmek değil, aynı zamanda yeni bilgiler edinmek, yeni beceriler kazanmak demektir. Çevrenizdeki her şeyi bir öğrenme fırsatı olarak görün. Örneğin, doğadaki canlıları gözlemleyerek mühendislik alanında yeni fikirler geliştirebilirsiniz.Üniversite hayatınız, sadece derslerde öğrendiklerinizle sınırlı kalmamalı. Arkadaşlarınızdan, çevrenizden, yaşadığınız her deneyimden bir şeyler öğrenmeye çalışın. Farklı etnik kökenlere, inançlara sahip insanlarla tanışın, onları anlamaya çalışın. Önyargılardan uzak durun ve her insanın değerli olduğunu unutmayın. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iletişim biçimlerimiz değişti. Eskiden sokakta oyun oynayarak sosyalleşen çocuklar, şimdi ekranlar karşısında vakit geçiriyor. Bu değişimin olumlu yanları olduğu kadar, olumsuz yanları da var. Sizlerden ricam, teknolojiyi kullanırken insan ilişkilerini ihmal etmemenizdir. Üniversite yıllarınız, sadece kendiniz için değil, toplum için de bir şeyler yapabileceğiniz en verimli dönemdir. Kendinizi geliştirirken, çevrenize, ülkenize ve dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğinizi düşünün. Dünyamız birçok sorunla karşı karşıya. Bu sorunları çözmek için birlikte yaşamayı ve çalışmayı öğrenmek zorundayız. Son olarak, sizlere bazı pratik tavsiyelerde bulunmak istiyorum: Sevgili öğrenciler, sizler bu ülkenin geleceğisiniz. Kendinizi sürekli geliştirin, merak edin, sorgulayın ve öğrenmeye devam edin. Üniversite yıllarınızın sadece bir diploma almaktan ibaret olmadığını unutmayın. Bu yıllar, karakterinizi şekillendirdiğiniz, dünya görüşünüzü oluşturduğunuz ve geleceğinizi planladığınız çok değerli bir dönemdir.”
Yoğun katılım gösterilen derste öğrenciler, Prof. Dr. Aydın’ın tecrübelerinden faydalanarak sorular yöneltme fırsatı da buldu.
Kaynak: T.E. Eren