banner1047

21.12.2018, 21:52

EHLİYETSİZ YAŞAMAK

Aslında olayın olduğu zaman yazmak istedim bu konuyu. Fakat daha öncesinde hâlihazırda üzerinde çalıştığım yazılarım olduğu için bu konuyu biraz iteledim; biraz da unutulsun istedim. Olay vuku bulduğunda herkes bir şeyler yazdı çizdi söyledi.

Olay (vaka) kelimesi sosyolojik olarak daha dar kapsamlı bir durumdur. Olgu (vakıa) ise daha genel. Trafik kazası bir vakıa iken, İstanbul’un bir ilçesinde ismi cismi adı sanı belli olan bir kişiye kesilen trafik cezası ise vakadır. Neydi bu vaka hatırlayalım. Tarih 1 Kasım 2018 Perşembe. İstanbul’da trafik polisleri sıradan bir kontrol yapıyor. Yapsınlar da zaten. Kontrol esnasında bir üniversitede öğretim görevlisi kadın sürücü çığlık atıyor! Suçlu mu, Evet. Trafikte cep telefonu ile konuşmaktan, seyir halinde emniyet kemeri takmamaktan kendisine ceza kesiliyor. Gayet normal. O esnada yanında ehliyeti olmadığı veya ehliyetin kırılmış olduğu da anlaşılıyor. Ancak anormal gelişen vaka burada patlak veriyor. Kadın sürücü birden bağırıyor, sinir krizleri geçiriyor. İsteği de şu; ceza kesilsin ancak kamera görüntüsü alınmasın yani olay duyulmasın istiyor. Yetişmesi gereken bir toplantısı var bitirmesi gereken işleri. Çünkü o bir kadın, çünkü o bir üniversitede hoca. Başkalarına örnek olmak gibi zorunlu ve asli görevi var. Bana göre hatasını anladığından utanç duyuyor, haber yayılsın istemiyor. Fakat tam tersi birden meşhur (!) oluyor. Burada fail, meşhur olmak istemeyen bir öğretmen.

İkinci vaka ise Sıla adında bir şarkıcı. Nikâhsız yaşadığı eşinden(!) yediği dayak sonrası haftalarca medyayı meşgul etti. Gereksiz biz zaman çalımı oldu bence. İnsanlar Ahmet Kural’ı Düğün Dernek filmlerinden hatırlıyordu. Keşke hayat çizgileri, film de olsa düzgün rol yapanların gerçek hayatında da rolü düzgün olsa. Bu da bir vakıadır.

Diğer vakıa ise nikâhsız yaşama gerçeğidir! Burada vaka ise Ahmet ile Sıla’nın nikâhsız evliliğidir. Kimsenin özel hayatını irdelemiyoruz, öyle bir hakkımız da yok zaten. Ancak 90’lı yıllarda televole kültürü gözümüze gözümüze sokulduğu için barlarda reynalarda, buraya alternatif yayla isimli gece kulüplerinde eğlenen sanatçılar(!) kendilerini pencerelerden sarkıtır, tuvaletlerde mahsur kalır, arabası ile giderken bir yerlere çarparlardı. Bu o devrin bir meşhur olma yöntemiydi. Bu vakaya da misal, yaşım müsait olduğundan biliyorum; Hande Ataizi…

İkibinküsürlerde de durum değişmedi. Nikâhsız yaşantı özenti olmaktan çıktı bizzat gerçek oldu. Aleyna isimli tilki gençliğe zorla örnek diye kabul ettirildi. Kore müzik grupları ortaokul öğrencileri arasında hüsnü kabul gördü. Ve bir gün ana haberlerde Sıla (gerçek adı ne acaba?) isimli şarkıcı kadın, dayak yediğini göğsünü gere gere ballandıra ballandıra anlattı. Bu anlayış gençlerimize hem yeni bir rol model dayatması hem de meşhur olma ısrarıdır. Bu iki vaka burada böylece dursun. Burada da fail, meşhur olmak isteyen bir sanatçı!

Bir vakıa da Kadın ve Aile Bakanlığı. İsminde her ne kadar aile olsa da her nedense kadın ile öne çıkan bir bakanlık. Vaka ise bakanın Sıla’yı telefonla arayıp bizzat geçmiş olsun demesi. Temelinde aile olan bakanlığın, resmiyette aile olmayan bir kadının isyanını duyması, soruna çözüm üretebilmesi en azından telefonla hal hatır sorması garipsenecek bir durum değildir. Çünkü ortada bir insan var çünkü ortada bir insani mesele var. Fakat aynı kadın bakanlığımız ceza yediği için toplumun gözünde değerinin düşeceğinden korktuğu için haykıran, bağıran, çığlık atan diğer kadını duymadı! Nikâhsız eşinden (!) dayak yiyip -muhtemelen yeni bir singıl çıkartacak olan- Sıla kadar anlamadık bence bu bağıran kadın sürücüyü? Sıla bağırdı duyduk fakat diğer hanımı duy(a)madık!

 Utanılacak bir yanlışlık yapan kadın mı ehliyetsiz yaşamaktadır yoksa utanılacak bir durumu meşhur olma kaygısıyla milletin gözüne sokan, ana haberlere isteyerek kendini malzeme yapan diğer kadın mı ehliyetsiz yaşamaktadır?

İki kadın, iki vaka, iki farklı tutum.

Yorumlar (0)
banner1052
banner1060
17
az bulutlu
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 11 7