banner1047

05.09.2019, 19:47

HOŞ GELDİN EYLÜL

Sonbahar, ruhumuzda farklı çağrışımlara sebep olan bir mevsim… Yaşadığımız bu fani hayat sürecinde sona doğru ilerlerken son virajdaki bahardır aslında sonbahar. İkinci bahar da diyebiliriz buna. Muhasebe mevsimi… Yolun sonuna yaklaşıyorsun dikkat et uyarısı…
*
Ömrümüze Yaradan’ın biçtiği bir vade var ve biz bu vade içerisinde dört mevsimi yaşıyoruz farkında olmadan. Hem tabiatın içinde hem de kendi içimizde… İnsan ömrünün de ilkbaharı, yazı, sonbaharı ve kışı var. İşte sonbahar bu yaşlılık, olgunluk (kemâlat) dönemini ifade ediyor. Evet, dört mevsimi ayrı ayrı yaşıyoruz ama ne kadar farkındayız yaşadığımız şeylerin ve ne kadar tefekkür, tezekkür ve tebessüm edebiliyoruz?
*
İnsan çevresinde olan bitenlerin farkında olmalı, ibret nazarıyla bakıp tefekkür etmeli. Tabiatta cereyan eden hadiseler üzerinde düşünmeli. Kâinat kitabını okuma diyoruz buna. Okumayla birlikte derin bir tefekkür… Ancak tefekkür ile anlamlandırabiliriz hayatı. Tefekkür, tezekkür (hatırlama, hatıra getirme) ve tebessüm… 3T formülü diyorum ben buna. 3T formülüyle hayata bakarak düşünme, hatırlama ve tebessüm etme... Tabiatta olan insanda var, insanda olan da tabiatta var. Onun için insan tabiatla uyum içerisinde yaşamalı, tabii (doğal) bir hayat sürmeli. Topraktan uzaklaştıkça kendimizden uzaklaşır olduk. Modern insanın temel meselelerinden birisi de budur.
*
Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? Çok sıkça tekrar ettiğimiz ve birbirimize şaşkınlıkla sorduğumuz soru cümlesi… Mevsimler, aylar, haftalar, günler çabucak gelip geçiyor geçmesine de biz ne kadar hakkını verebiliyoruz yaşadığımız hayatın? Esas sorulacak soru bu aslında. Biz de tıpkı mevsimler gibiyiz. Ömür ağacımız da baharı, yazı, güzü, kışı sırasıyla yaşıyor. Her canlı gibi biz de yepyeni bir hayata doğmak için ömrümüzün sonbaharını yaşayacağız, ardından kışı yaşayacak, ilkbaharla birlikte yepyeni bir hayata doğacağız.
*
Sonbahar hazırlık mevsimidir bir yönüyle, kışa hazırlık. Yani ölümle birlikte başlayacak yeni ve taze hayata ölmeden önce hazırlık... Mûtû kable en temûtû sırrı… “Ölmeden önce ölünüz!”
*
Babaannem için kış mevsimine hazırlanma ve toparlanma mevsimiydi sonbahar. Reçeller, marmelatlar, turşular, kurutulmuş meyve ve sebzeler, konserve, salça, salamura peynir ve zeytinler, hep bu mevsimde hazır edilir ve kenara konurdu. Hatta gurbette olanlara da hazırlanıp gönderilirdi. Dedem, amcalarımla beraber kışlık odunları bu mevsimde hazırlardı. Evin çatısını, kırık dökük yerlerini bu mevsimde elden geçirirlerdi. Annem bu mevsimde kışın giymemiz için bize kazak örerdi. Hummalı bir hazırlık vardı kısacası. Çünkü insanın iliğini donduran kış mevsimi geliyordu, tabiatı kaplayacak olan beyaz battaniyesiyle birlikte. Büyüklerimizin hayatı böyle tabii (doğal) ve kendi akışındaydı. Ölüme de böyle hazırlanıyorlardı. Modern insan ölmekten korkuyor şimdilerde. Çünkü ölümü yokluk olarak görüyor o. Sahibiyim zannettiği dünyalık oyuncaklarını kaybetmek ona ağır geliyor.
*
Bizim nur yüzlü dedelerimiz ve ninelerimiz daha hayattayken kefenlerini hazırlayıp bir kenara kor, mezar yerlerini önceden ayarlarlardı. Başka bir medeniyette böyle şeker, böyle melek yüzlü, ölümü tebessümle karşılayan dedeleri, nineleri görmek mümkün mü? Ölümü kavuşma olarak görürlerdi onlar. Mevlana, şeb-i arus yani düğün gecesi demişti ya hani. Vuslat diyorlardı adına bizimkiler. Bir odadan diğer odaya geçeceğiz evlat, derdi dedem. Kalpte iman, dilde Kur’an ile göçmeyi dilerdi hep. Ve bir arefe günü oruçlu olarak secdede sevdiğine ruhunu teslim etti. Onlar için Allah ve Resulüne kavuşmanın, cennete varışın ilk kapısıydı ölüm. Dillerinde dua, ellerinde tesbih, yüzlerinde Hakk’a tevekkül ve teslimiyetin ışıltısı, yaşantılarında hüzün ile neşe iç içeydi. Yunus Emre’nin dediği gibi “Hoştur bana senden gelen / Ya hilat-ü yahut kefen / Ya gonca gül yahut diken / Kahrında hoş lütfun da hoş.” diyorlardı. Velhasıl ayrı bir tatlılık vardı hayatlarında. Çalıştılar, ürettiler, helalinden kazandılar ve paylaştılar, yığmadılar. Hayata böyle bakıyordu kadim kültürümüzden beslenen melek yüzlü ninelerimiz ve aksakallı dedelerimiz.
*
Zihnini ve gönlünü medyanın işgal ettiği modern insan ne kadar haberdardır sonbaharın ifade ettiği anlamdan? Üzülerek söylemek gerekirse, modern dünyanın cenderesinde sıkışıp kalan insan bir romantik resim tablosu olarak bile göremiyor artık güz mevsimini. Bırakın ardındaki sırları keşfetmeyi, görmeyi… Onun bu tür derinliklerle işi yok! Konforunu bozmak istemiyor. Haz, hız, hırs ve kârdan başka bir şey düşünmüyor modern insan! Hayat tarzının temelinde bunlar var. Ne yazık ki böyle! Çünkü onun gözünü maddiyat bürüdü. Batı kültürünün ortaya çıkardığı modern insan tipi bu! Daha çok kazanmak için ne bağ bıraktı, ne bahçe, ne toprak, ne de kutsal bir değer!
*
Sonbahar başlı başına bir şiir ve eşsiz güzellikte bir tablodur. Bu derinliği görebilmek için şair ve sanatçı hassasiyetine sahip olmak gerek. O yüzden sonbaharı şairlerin şiirlerinden, ressamların tablolarından seyretmekte fayda var. Şair ve sanatçı bakışı farklı bir şey! Sonbahar gelince dev çınarın sararan yapraklarında mısralar uykuya dalar. Yapraklar, çiçekler, kuşlar yavaş yavaş çekilir şehrin merkezi olan ulu camilerin avlularından. Damla damla hüzün yağar artık her yana güz yağmurlarıyla. Bir sessizliğe bürünür parklar, havuzların suyu kesilir, kuşlar göç etmiştir artık sıcak memleketlere, çocuklar pencerelerden izlerler dışarıyı… Eylül ile birlikte lale ve gül bahçesi de uykuya dalar ilkbahara kadar. Sevdiğinden ayrılanların halinden en iyi sonbahar anlar. Leyla’sından ayrı düşen Mecnun’un yüzü hasret ve ayrılık acısından güz ile birlikte sararıp solan bahçeye benzer.
*
Belki ilkbahar motifi kadar çok kullanılmasa da edebiyatımızda ayrılığı, hüznü, faniliği, kederi, aşk acısını ifade etmek için bir sembol olarak kullanılmıştır sonbahar, diğer adıyla güz. Bahar ve yazın ardından gelen hüzündür güz. Bu hüzünde insanın faniliğine işaret vardır aslında. Sonbaharın gazel yapraklarındaki sarı renk biraz da bunu anlatır bize. Geçip giden günler ve sarı gazeller… Yahya Kemal’in mısralarında sonbahar ve insan şöyle dile gelir:
*
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
Rûh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı;
Fark etmez anne toprak ölüm maceramızı.”

*
Bir başka usta Attila İlhan ise, sonbaharı şu mısralarla ne güzel anlatır bize:
*
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar

*
Artık teknoloji var ve ruh öldü. Bilemem gerisini! Ruhu kopartılıp alınmış bir hayatı yaşıyoruz. Gündeminizi diziler, magazinler, medya belirlemesin, siz belirleyin, tavrınız olsun. Hayatınıza anlam katacak anlamlı bir işle iştigal edin. İnsanlara yararınız dokunsun.
*
Sonbaharı indirim mevsimi olarak görüyor bir kısmımız. Ne gülün hüznünü anlayan, ne de bülbülün feryadını duyan kalmadı? Kaç kişi Klasik Türk Müziğimize ilgi gösterip dinliyor? Kendi yazdığım bir sonbahar şiirini okumuştum bir mecliste. Tepki şu: “Devir değişti, hazan, hüzün, hasret bunlar para etmiyor, eskide kaldı!” AVM’nin manavındaki hormonlu domatesleri yiyerek büyüyen, erik ağacının açan çiçeklerine dokunamayan bir nesil sonbahar şiirinden ne anlar ki? Siz ne dersiniz?
*
ŞİİR FALINDAN:
*
güzel günler çabuk geçer
içimiz bir hoşça kal ülkesi
bir ölüm vefalı
bir de sonbahar
Cahit ZARİFOĞLU

Yorumlar (2)
Selim akgün selvi 5 yıl önce
Eylül deyince bizim zamanımızda yapılan bütünleme sinavlari akla gelir. Bir de alpaydın eylül de gel şarkısı. Eylül ömrün olgunluk çağıdır. Doğaya kaçın arasira doğa size çok şeyi hatırlatacaktır. Yazınız için teşekkür ederiz recep bey. Unuttuklarımızı hatirlattiniz.
ngeniş 5 yıl önce
sonbahar bir son değil yeni bir başlangıçtır
banner1052
banner810
17
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7