Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Altuntop, organ sistemlerinde meydana gelen fizyolojik değişiklikler sonucu oluşan yaşlanma ile hastalıklara bağlı gelişen şikayetlerin birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini söyledi.
Yaşın ilerlemesi ile doğal olarak fonksiyonel kapasitede azalmalar ve kayıpların olduğunu ifade eden Prof. Dr. Levent Altuntop, yaşlılarda günlük hayat faaliyetlerinde azalma ve kısıtlamaların daha sık görüldüğünü dile getirdi. 2021 yılında gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yüzde 20’sinin yaşlılardan oluşacağının öngörüldüğünü, 2050 yılında Avrupa nüfusunun yaş ortalamasının 60 yıla ulaşmasının beklenildiğini hatırlatan Prof. Dr. Levent Altuntop, “Yaşlı nüfusu bekleyen risklerin en önemli sorunlardan biri sağlık problemlerinin yaşanması olacaktır. Yaşlı hastada hastalıklar daha sık görülmekte, ancak alışılmışın dışında seyredebilmektedir. Bu nedenle hastalar bazen doktora daha geç gelmekte veya kesin tanı hemen konulamamaktadır. Yaşlanma ile doku cevabı değişmekte ve tedaviye uyum da azalmaktadır. Aynı zamanda birçok hastalık bir arada görülebilmektedir. Bu nedenle yaşlı hasta grubuna birçok bölüm tarafından (multidisipliner) yaklaşım gerekmektedir. Ayrıca yaşlı nüfus sağlık hizmetlerini daha fazla kullanmakta, daha uzun süre hastanede kalmaktadır” dedi.
Rehabilitasyon uygulanan toplam 151 yaşlı hastada yapılan bir çalışmada, 125 geriatrik yaşlı hastada bir veya daha fazla sistemik hastalık saptandığını vurgulayan Levent Altuntop, “Bunların yüzde 73.5’inde hipertansiyon, yüzde 27.1’inde aterosklerotik kalp hastalığı, yüzde 17.8’inde şeker hastalığı, yüzde 5.3’ünde hiperlipidemi bulunmuştur. Şeker hastalığı (diabetes mellitus) yaşın ilerlemesine bağlı olarak daha fazla ortaya çıkmakta ve diyabet yıllarca tanı almadan gidebilmektedir. Yaşlı diyabetiklerin hastaneye yatış oranı diyabetik olmayan yaşlılara göre 5 kat fazladır. Yaşlı diyabetiklerde kalp-damar hastalıkları, periferik damar hastalıkları, göz hastalıkları, böbrek fonksiyon bozukluğu, nöropati gibi komplikasyonlar sıktır. Unutkanlık, halsizlik, kulak çınlaması, baş dönmesi gibi şikayetlere yol açabilen damar sertliğinin sebepleri içinde yer alan kötü kolesterol (LDL kolesterol) seviyeleri, 60-90 yaşlarında kadınlarda daha belirgin artmaktadır. LDL kolesterol yükselme sebepleri olarak hareketsiz yaşam biçimi, genetik yapı, ilaç kullanımları (diüretikler vb.) ve giderek kilo alma suçlanmaktadır” diye konuştu.
Hipertansiyonda temel mekanizma, yaşlı bireylerde büyük arterlerin esneklik yeteneğinde azalma yaşandığını açıklayan Altuntop, “Toplumda erişkin nüfusunda görülen hipertansiyon sıklığı yüzde 25-30 iken, 60 yaş üstü yaşlı nüfus da bu oran yüzde 60-70’lere ulaşmaktadır. Türkiye’de yapılan bir çalışmada 18 yaş üstü erişkinlerde hipertansiyon saptanan oran yüzde 31.8 iken, geriatrik yaş grubunda yüzde 75.1’dir. Yaşlılarda sık rastlanan bir başka durumda, sersemlik hissi, düşme, bayılma ve yaralanma olaylarına neden olabilen ortostatik hipertansiyondur. Ani kalkışlarda ve ani hareketle görülen bu durum, yaşlıların yaralanmasında önemli bir durumdur” şeklinde konuştu.
Tıp bilim adamlarının, insanların uzun ve sağlıklı yaşaması ile yaşlanmanın geciktirilmesi için birçok çalışmalar yaptığını kaydeden Altuntop, “Wisconsin Üniversitesi’nde 20 yıl boyunca makak maymunları üzerinde yapılan bir çalışmada; normalde alınan kalori miktarının azaltılmasının yaşlanmayı geciktirebileceğini ortaya koymuştur. Kalori oranının azaltılmasının yaşa bağlı hastalıklara yakalanma riskini 3 kat azalttığı da gösterilmiştir. Yine ABD’de Ulusal Yaşlanma Kurulu’nun 17 yıl süren bir araştırmasında; kalori kısıtlaması ile hayatın yüzde 40 oranında uzayabileceği gösterilmiştir. Gelecekte hastalıklara yol açması bilinen aşırı beslenme, aşırı tuz tüketimi, kolesterol yüksekliği gibi durumları tespit edilerek diyetin düzenlenmesi; koruyucu aşılar (grip, hepatit aşıları gibi) bazı hastalıkların ortaya çıkışının engellenmesi ve düzenli egzersiz programları ile sağlıklı bir yaşlılık geçirilmesi sağlanabilir” ifadelerini kullandı.