banner1047

10.12.2018, 11:57

KARANLIKTA FİL TARİFİ

Bizim coğrafyamızın yetiştirdiği önemli değerlerden birisi olan Mevlâna Celâleddin Rumi’nin Mesnevi adlı o meşhur eserinde naklettiği bir fil tarifi hikâyesi vardır.  Karanlıkta fil tarifi… Belki daha önce bu hikâyeyi okumuş olan dostlarımız olabilir. Olsun, ne demişler ettekrarü ahsen… Biz de bu yazımızda hatırlamak babında tekraren fil hikâyesine ve bu hikâyeden hareketle birkaç önemli hususa değinmek istiyoruz.

Hint ülkesine, insanlara göstermek ve tanıtmak amacıyla bir fil getirilmiş. Daha sonra bu fil karanlık bir ahıra kapatılmış. İnsanlar fili merak ediyorlarmış tabi. Karanlık ahırın önünde toplanmışlar. İçerisi karanlık olduğu için de fili görmek mümkün olmuyormuş. Merak bu ya, herkes elini uzatarak file dokunuyor ve kendince bir fil tarifi yapıyormuş. Meraklılardan birinin eli filin kulağına değmiş. Bu kişi, filin bir yelpaze olduğunu düşünmüş ve böyle tarif etmiş kendince. Bir başkası filin ayağına dokunmuş ve direk gibi bir şey olduğunu zannetmiş ve o da kendince böyle bir fil tarifi yapmış. Eline filin hortumu geçen başka bir pür merak zavallı da filin boruya benzediğini düşünmüş ve o da kendince böyle bir tarif yapmış. Bir başkası da filin sırtına koymuş elini ve fili kral tahtı olarak tarif etmiş. Velhasıl orada bulunan insanların hepsi filin bir tarafına dokunmuşlar; dokundukları yeri, hayallerinde kurdukları, olduğunu sandıkları bir şeye benzeterek fil olarak tarif etmişler.

        

Hadi bakalım ayıklayın şimdi siz pirincin taşını. Karanlıklar içerisindeki bu kadar insandan sağlıklı, dosdoğru bir fil tarifi çıkması mümkün mü? Herkes fili görmek istediği gibi tarif edince ortaya karma karışık bir durum çıkıyor. Herkes olaylara kendi görmek istediği pencereden bakıyor. Olayların gerçek yüzünü görebilmek için başka seçeneklere, farklı bakış açılarına ihtiyaç duymuyor. İnsanların ellerinde bir ışık kaynağı olsaydı kimse birbirine aykırı düşmeyecekti, ayrılık, gayrılık olmayacaktı. Her şey bütün açıklığıyla ayan beyan ortaya çıkacaktı.

Sadece kendi penceremizden bakarak olayları görmeye ve anlamaya çalışırsak yanılırız. Gerçek, sadece bizim gördüklerimizden ibaret değildir. Gözlerimizle gördüklerimiz çoğu zaman bizi yanıltabilir. Zaten beden gözlerimiz de sınırlı değil midir? Çok uzaklardaki nesneleri net bir şekilde görebilen var mı bu beden gözleriyle? Bir başka bakış açısına daha ihtiyacımız var o zaman; bir başka göze yani Gazali’nin tabiriyle kalp gözüne.

Dinlemeden, anlamadan, kavramadan, görmeden peşin hükümle yargıya varmak ne kadar sağlıklı bir davranış? Fil hikâyesinde olduğu gibi bir ışık kaynağından mahrum olduğumuz sürece, kendi zannımızca kurguladığımız doğrularla hakikati görmemiz asla mümkün değildir. Olaylara, kişilere, meselelere bakarken ön yargılarımızdan kurtulacağız önce. Ön yargı hakikatin önündeki en büyük engellerden birisidir. Alıcılarımızın, yani zihnimizin hakikatin idrakine açık hale gelmesi gerekiyor. Onun için ön yargılarımızdan sıyrılmalıyız. Biz de bu öyküdeki insanlar gibi ön yargılarımızın, kendi kurguladığımız doğrularımızın ve düştüğümüz cehaletin karanlığında hakikate vasıl olmadan kaybolup gideriz. Hakikate varabilmemiz hayal olur. Şeytanı hatırlayın, o da önyargısının, kendi kurguladığı doğrusunun ve inadının kurbanı olmadı mı? Öncesinde çok âlim, âbid ve akıllı değil miydi? Evet, öyleydi ama Âdem’deki hakikati göremedi. Dolayısıyla emredilen saygı secdesini yapmadı ve kaybedenlerden oldu.

Zihnimizdeki ön yargılarımız ve kendimizce kurgulayıp inatla savunduğumuz doğrular hakikatin önündeki zulmet perdesidir. Bu zulmet perdesinden kurtulmanın tek yolu ilim ve irfanın rehberliğinde içsel temizlik (nefis tezkiyesi) yani ruhsal arınmadır; ruh banyosudur yani. Nasıl vücudumuzu yıkayarak kirlerden arınıyorsak, ruh banyosu ile de içimizdeki kirlerden, ruhi hastalıklardan arınmamız gerekir. Ancak bu şekilde sağlıklı bakış açısına ve dosdoğru istikamete sahip olabiliriz.

Adamın birine kabağın tadını sormuşlar: “Bize tarif et, nasıl bir lezzettir bu?” Adam da: “Harika bir tadı var, mutlaka yemelisiniz!” demiş. Adama tekrar sormuşlar: “ Peki sen yedin mi?” Adam cevap vermiş: “Yooo yemedim!” Soruyu soran adam hayrete düşmüş ve kızmış tabi: “ Bizimle dalga mı geçiyorsun sen? Söyle bakalım, nerden biliyorsun yemediğin kabağın tadını?” Zavallı şaşkın adam cevap vermiş: “Valla ben bilmem dayım kabak yerken gördüm, o söylediydi.”

Bizim halimiz maalesef kabak tatlısını yemeden kabağın tadını tarife kalkışan adama benziyor. Kendi muhasebemizi yapmadan, gönül faktörünü hesaba katmadan, asık suratla, aşksız, şevksiz, zevksiz, muhabbetsiz halde kurtulacağımızı ve kurtaracağımızı zannediyoruz. Çok konuşmaktan ziyade insanlığın hayrına olacak işler yapmalıyız. Ümmet için, millet için en iyi bildiğimiz ve yapabileceğimiz işi yapmaya gayret edelim bu bize yeter. Şunu da unutmayalım ki, söylediklerimiz gırtlağımızdan aşağıya inmedikten sonra ne kendimize ne de başkasına bir yararımız olabilir. Her şey dilimizde, görüntüde olmasın, biraz da gönlümüzde olsun!

                                                                 

ŞİİR SANDIĞINDAN:

Anne gitti ve evler döndü yazlık otellere

Anne gitti ve sular buruştu testilerde

Artık çamaşırlar yıkansa da hep kirlidir

Herkes salonda toplansa da kimse evde değildir

Sezai KARAKOÇ

Yorumlar (0)
banner1052
banner810
17
az bulutlu
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 11 7