Geleneksel Okçuluk Kıyafetleri Hobisiyle Dünyaya Açıldı

Samsun'da yaşayan 47 yaşındaki Cengiz Çetin, hobi olarak başladığı geleneksel okçuluk kıyafetleri ve malzemeleri üretimini, talebin artması üzerine işinden ayrılarak kurduğu atölyede yapıyor. Çetin, şimdi Türkiye'nin yanı sıra pek çok ülkeye ürünlerini gönderiyor.

Atakum ilçesi Kurupelit Mahallesi'nde yaşayan Cengiz Çetin, demirci olan babasının yanında çocukluğunda bıçak ve kılıç yapmayı öğrendi. Üniversiteden mezun olduktan sonra ilaç mümessili olarak çalışmaya başlayan Çetin, bir yandan da evinde hobi amaçlı kılıç, tirkeş (ok kabı), sadak (ok ve yay torbası) gibi eşyalar yaptı.

Bu ürünleri yakınları ve arkadaşlarına hediye eden Çetin, zamanla talep artınca 3 yıl önce işinden ayrılıp kurduğu atölyede eski Türk devletleri ve Osmanlı döneminde savaşlarda okçuların kullandığı kıyafetler ile kılıç, tirkeş, sadak ve kalkan gibi aletler üretmeye başladı.

Ürünlerini sosyal medyadan da paylaşan ve ilgi gören Çetin, Türkiye'nin yanı sıra pek çok ülkeden talep edenlere yaptığı ürünleri kargo aracılığıyla ulaştırıyor.

- "BİR TÜR KÜLTÜR AKTARIMI DA YAPIYORUM"

Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, televizyonda Osmanlı ve eski Türk dönemleriyle ilgili dizilerin yaygınlaşmasıyla eskiden kullanılan kılıç, kalkan, sadak ve tirkeşe ilginin arttığını, kendisinden sürekli talepte bulunulduğunu söyledi.

Bunun üzerine işinden ayrılarak kurduğu atölyede bu aletlerin üretimine yoğunlaştığını belirten Çetin, "Bir tür kültür aktarımı da yapıyorum. Geçmişte kültürümüzde olan, unutulan eserlerin yeniden hayat bulmasına katkı sağlamaya çalışıyorum." dedi.

Yaptığı eserlerin tamamen el işçiliği ve özel olduğuna işaret eden Çetin, bütün eserlerini aslına uygun ve içinde bulunduğu dönemi yansıtan motiflerle süslediğini belirtti.

Her dönemin kılıç, kalkan, sadak ve tirkeş motiflerinin farklı olduğuna dikkati çeken Çetin, şunları kaydetti: "Son yıllarda geleneksel okçuluğa ilginin artması, özelikle tirkeş ve yaya ilgiyi arttırdı. Sadak ve tirkeşleri deriden yapıyorum. Deri işlemek kolay değildir, kuvvet ister. Ben bu işe çocuk yaşlarda başladım. Yaptığım eserleri sosyal medyadan da paylaşınca Hindistan, Japonya, Bahreyn, Umman, Almanya, Polonya, Fransa'dan da sipariş aldım. Seri üretim olarak yapmıyorum. Ayda ancak 15 tirkeş ve sadak, artan zamanlarımda ise yay ve kalkan yapıyorum. Özel talebi olanlara zırh da üretiyorum. Ülkemizde bu kültürün yaygınlaşması beni sevindiriyor."