SAMÜ’de “Bilgi Çağı’nda Meteorolojinin Önemi” Konferans

Samsun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü tarafından düzenlenen ve Meteoroloji Mühendisi İbrahim Temizgül konuşmacı olarak katıldığı “Bilgi Çağı’nda Meteorolojinin Önemi” başlıklı konferans Canik Kampüsü 100. Yıl Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Konferansta konuşan Meteoroloji Mühendisi İbrahim Temizgül, meteorolojinin geçmişten günümüze uzanan yolculuğunu, teknolojinin bu alandaki devrim niteliğindeki katkılarını ve gelecek projeksiyonlarını dinleyicilere aktardı. Konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Bilgin, Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yahya Kadıoğlu, bölüm öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

“Meteoroloji, İnsanlık Tarihi Kadar Eskidir”

Temizgül, meteorolojinin insanlık tarihi boyunca merak edilen ve hayatı doğrudan etkileyen bir bilim dalı olduğunu belirterek: “Meteoroloji, insanlık tarihi kadar eski. İnsanoğlu, var olduğu günden bu yana hava olaylarını merak etmiş, onları anlamaya çalışmıştır. Aristo’nun yazdığı ‘Meteorologica’ kitabı buna güzel bir örnek. Ancak meteorolojiyi bilim dalı haline getiren asıl dönüm noktası, 17. yüzyılda Torricelli’nin barometreyi icat etmesiyle başladı. Barometrenin icadı, atmosfer basıncını ölçmemizi sağladı. Ardından Fahrenheit ve Celsius sıcaklık skalalarını geliştirdi. Bu gelişmeler, hava olaylarını anlamamızı kolaylaştırdı.” dedi.

“Hava Olaylarını Önceden Bilmek, Büyük Zararların Önüne Geçiyor”

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte meteorolojinin çok daha doğru ve güvenilir tahminler yapabildiğine vurgu yapan Temizgül, “Meteoroloji, özellikle teknolojinin ilerlemesiyle bambaşka bir boyuta ulaştı. İlk meteoroloji uydusu 1960’lı yıllarda uzaya gönderildi. Bugün onlarca meteoroloji uydusu 7/24 dünya atmosferini gözlemliyor. Ayrıca, Türkiye’de 1900’den fazla meteoroloji istasyonu bulunuyor. Bunlar, sürekli veri topluyor ve bu verilerle hava tahminlerini yapıyoruz. Örneğin, sadece Samsun’da 1200 metre rakımda kurulu bir meteoroloji radarımız var. Bu radar, ani gelişen fırtına ve sel gibi kuvvetli hava olaylarını tespit etmemizi sağlıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak 365 gün, 24 saat çalışıyoruz. Kuvvetli yağış, fırtına, dolu gibi tehlikeli hava olaylarını önceden tahmin ederek, ilgili kurumları ve halkı bilgilendiriyoruz. Meteorolojiye yapılan her 1 dolarlık yatırımın, 18 dolar olarak geri döndüğünü araştırmalar gösteriyor. Yani, hava olaylarını önceden bilmek, büyük zararların önüne geçiyor. ” ifadelerini kullandı.

“İklim Değişikliğinin Etkilerine Bilimsel Yaklaşım”

Konuşmasında meteorolojide kullanılan teknolojilere de değinen Temizgül, “Meteoroloji uyduları, radar sistemleri ve otomatik gözlem istasyonları sayesinde hava olaylarını önceden tahmin edebiliyor, özellikle ani gelişen fırtına ve sel gibi doğa olaylarına karşı insanları uyarabiliyoruz. Türkiye genelinde 17 sabit ve 1 mobil radar ile kuvvetli hava olaylarını sürekli takip ediyoruz” diyerek meteoroloji radarlarının önemini vurguladı. Temizgül, havacılık ve denizcilik gibi sektörlerde meteorolojinin kritik bir rol oynadığını belirterek: “Uçuş güvenliği, denizcilik faaliyetleri ve tarımsal üretim meteorolojik verilere dayalı olarak planlanıyor. Özellikle zirai don uyarıları çiftçiler için büyük önem taşıyor. Orman yangınlarının önlenmesi için de sıcaklık ve nem analizlerine dayalı risk haritaları hazırlanıyor.” dedi. İklim değişikliğine de değinen Temizgül, “Son yıllarda yaşanan sıcaklık artışları tesadüf değil. 2024 yılı, Türkiye’de kaydedilen en sıcak yıllardan biri oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak bu verileri titizlikle saklıyor ve analiz ediyoruz. Bu sayede iklim değişikliğinin etkilerini bilimsel olarak ortaya koyabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Etkinlik soru cevap kısmının ardından, fotoğraf çekimi ile tamamlandı.