Kendi Geliştirdiği İşaret Diliyle İletişim Sağlıyor

HAVZA HABER - Samsun'un Havza ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki işitme ve konuşma engelli kalay ustası Ahmet Yılmaz, kendi geliştirdiği ve sadece ailesinin bildiği işaret dili sayesinde çevresiyle iletişim kurabiliyor.

25 Mayıs Mahallesi'ndeki iş yerinde ateş karşısında ve çekiç vuruşlarının arasında, büyük kazanları maharetle kalaylayan Yılmaz, babasından öğrendiği, günümüz teknolojisine yenik düşen mesleğini kararlılıkla sürdürüyor.

Henüz küçük yaşlarda geçirdiği kaza nedeniyle duyma ve konuşma yetisini kaybeden Ahmet Yılmaz, yıllar içinde geliştirdiği ve sadece ailesinin bildiği işaret diliyle sessiz dünyasının kapılarını aralıyor.

Yılmaz'ın oğlu Murat Yılmaz, babasının küçük yaşta dedesinden kalaycılığı öğrendiğini ve 63 yıldır ilçede mesleğini sürdürdüğünü söyledi.

- "Bu meslekle 5 çocuğunu büyüttü"

Babası Ahmet Yılmaz'ın ilçede kalaycılık mesleğini sürdürenlerin son temsilcilerinden olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Babam 63 yıldır kalaycılık yapıyor. İlçedeki birkaç kalay ustasından biri. Bu meslekle 5 çocuğunu büyüttü. 6 yaşında bindiği at arabasının devrilmesi sonucu duyma ve konuşma yetisini kaybediyor. 7 yaşında dedem babama kalaycılığı öğretmeye başlıyor. Babam dedemin yanında çırak olarak mesleği öğreniyor. Babamla iletişimi, onun geliştirdiği işaret diliyle sağlıyoruz. Evde herkes onun dilinden anlıyor. Müşterileriyle iletişim kurarken ise biz yardımcı oluyoruz."

Annelerini geçen yıl kaybettiklerini, babasıyla müşterileri arasında iletişimi annesinin sağladığını anlatan Murat Yılmaz, "Şimdi biz babama yardımcı oluyoruz. Babamın dilinden bizden başka kimse anlamıyor. Ben de elimden geldiği kadar babama yardım ediyorum." diye konuştu.

Kalaycılığın zor bir iş olduğunu, beden gücü isteğini vurgulayan Yılmaz, çırak bulmakta güçlük yaşadıklarını, babasından sonra, herkes farklı bir işle uğraştığı için ailede mesleği sürdürecek kimsenin olmayacağını sözlerine ekledi.

Ahmet Yılmaz ise oğlunun aracılığı ile şunları anlattı:"İşler artık eski kadar yok. Sadece büyük kazan ve leğenler var. Onlar da pekmez zamanı kalaylatılıyor. 6 yaşında kaza geçirdim. Zamanın şartlarında imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamadım. 7 yaşımda babam kulağımı çekerek bu mesleği öğretti."