banner1047

20.08.2019, 00:58

BAFRA'DA YAŞAMAK

Burası Bafra… Doğup büyüdüğümüz, çocukluk ve gençlik yıllarımızın geçtiği yer. Biz burada hüzünlendik, burada neşelendik, burada sevdik… Burada tanıdık hayatı, bir pazar günü babamızın elinden tutup fırına pide yaptırmaya giderken… Gençlik Caddesi’nde yaz geceleri arkadaşlarımızla dondurma yerken fark ettik dostluğun kıymetini. Düğün konvoyumuz Çetinkaya Köprüsü’nün tam ortasında durduğunda, sevdiğimiz kızın elinden tutup, bir gün batımında Kızılırmak’a bakarken ailenin her şey olduğunu anladık. Gönül sazımızın tellerini titreten şiirin büyülü dünyasıyla bu şehirde tanıştık. Bir Cuma günü Büyük Cami’de secdeye varırken gerçek huzuru tattık. Kaderimiz bu şehrin kaderiyle bir yazıldı tıpkı Kızılırmak gibi geleceğe doğru akarken. Velhasıl, biz bu şehri çok sevdik, bu şehir de bizi... Çünkü onunla aynı kaderi paylaştık hayat denen çetin mücadelede.

*

Kadı Çeşmesi ile ilgili anlatılan söylenceyi hepiniz bilirsiniz. Suyundan içenin Bafra’yı sevip buradan ayrılamayacağı söylenir. Bizler Bafra’dan ayrı düştüğümüz anlarda bile gönlümüzde hep şehrimizin sevgisini taşıdık. Bunun en bariz örneği yurt dışında çalışan gurbetçilerimizdir. Geçenlerde şehrimizin saygın bir pide salonunda oturuyorduk. Yanımızdaki masada yıllık izinlerini geçirmek üzere Almanya’dan memleketlerine gelmiş gurbetçi vatandaşlarımız vardı. Konuşmalarına kulak misafiri oldum. Bafra Pidesi’ni özlediklerini söylüyorlardı. Bafra’daki çocukluk, gençlik yılları, özlemleri, köyleri, hatıraları üzerine keyifli ve derin muhabbete dalmışlardı.

*

Sosyal dayanışma dediğimiz o toplumsal ihtiyaç, eskiden imece kültürüyle bir başka yaşanırmış Bafra’da. Kardeşlik ve yardımlaşmanın adıymış imece bizde bir zamanlar. Bir hayat tarzıymış. İmece kültürü son yıllarda çok katlı apartman hayatına ve giderek yaygınlaşan modern çağın bireyselcilik hastalığına maalesef yenik düştü. Yollarını, okullarını, camilerini, tarladaki işlerini imece usulüyle ortaklaşa yaparmış insanımız. Eskiden böyleymiş. Böylece işler daha kolay bitermiş. İmecede topluca yenen o yemeğin tadı da bir başka olurmuş hani. Böylece insanlar hem birbirleriyle kaynaşır, yeni yetişen çocuklar ve gençler de birbirlerini tanırlarmış.

*

Bizim köylerimize uğrayanlar aç, açık kalmazmış. Biz de konuklar ‘Tanrı misafiri’ bilinirmiş. Misafirler yedirilir, içirilir ve güzelce ağırlanırmış. Bu ağırlamada daha çok mahalli yemekler tercih edilirmiş. Hiç unutmam, rahmetli babaannem misafirlerimiz için en güzel ve en leziz yemekleri hazırlardı. Hani biz de rahat duramazdık o güzelim sofrayı görünce. Çocukluk bu ya, kıyısından köşesinden bir şeyler aşırmak isterdik. Ayrı bir özen gösterilirdi misafir sofrasına.

*

Bizim kültürümüzde ‘misafir odası’ diye bir kavram var. O oda misafire hastır. Öyle her zaman girip çıkılmaz, oturulmaz orada. Misafirin yatacağı o oda her zaman hazır ve tertemiz tutulur. Her şey misafirin rahat etmesi ve dinlenmesi için seferber edilirdi adeta. Çünkü misafir bereketle gelirdi eve. Onu memnun etmek Allah’ın rızasını kazanmaya vesile idi. Siz, babaannemin misafir odası için göz nuruyla işleyip hazırladığı oyaları bir görseydiniz, o oyalardaki zarafet ve sanata hayran kalırdınız. Aynı zamanda el emeği, göz nuruyla işlediği oyalarda Türk kadınının ruh güzelliğine de şahit olmuş olurdunuz.

*

Ramazan ayındaki iftarlarımız, sahurlarımız ve yine bu aydaki selesepet eğlencesi bu şehrin ayrı bir rengi, güzelliğiydi. Düğünlerimiz, kına gecelerimiz, manilerimiz, türkülerimiz, oyunlarımız, bizi yaşatan zenginliklerimizdendi. Toplum bunlarla nefes alıyordu adeta. Komşumuzda cenaze olsa bütün herkes orada olurdu işi gücü bırakıp. Ev sahibine destek amacıyla cenaze evine yemekler getirilir, uzaktan taziyeye gelenlere ikram edilirdi. Şimdi aynı apartmanda oturanlar birbirlerini tanımıyor, komşusunun cenazesine uzaktan, balkondan bakıyor. Modernleşmek bu olsa gerek!

*

Nerede o eski köy düğünlerimiz ve o düğünlerle yaşayan geleneklerimiz? Düğünlerde insanların kaynaşması, el ele tutuşup horon oynamaları, düğün alayları, unutulacak şeyler değildi! Sevgi, samimiyet, insanlık vardı. Şimdi herkes dört duvardan ibaret düğün salonlarına doluyor, gümbür gümbür gürültüden başka bir şey yok! Düğün merasimine gidiyoruz iki âşina dostla muhabbet edemiyoruz gümbürtüden.

*

Çocukken oynadığımız oyunlar tarih oldu. Hem de kendi oyuncağımızı kendimiz yapar, arkadaşlarımızla paylaşır, oynardık. Kız çocuklarımız bezden bebek yaparlardı. Şimdi ki o arsız, şımarık Barby ve Sindy bebeklere taş çıkartırdı vallahi o bez bebekler güzellikte.

*

Tabakhane Mahallesindeki Nalıncı Hamit dayımız da yok artık, yerini dolduracak birisi olmadı maalesef! Zaten onunla birlikte eski Bafra’mızı da yitirdik. Onun dükkânındaki envai çeşit oyuncaklar çocuk yüreğimizi öyle coştururdu ki… Bir topaç (biz bozanak derdik ona) alsak dünyalar bizim olurdu. Şekerci Ahmet dedemiz de yok artık. Yolda gördüğümüzde hemen etrafında halka olurduk. Cebindeki şekerleri herkese dağıtır, saçlarımızı okşar, bizi severdi. Birkaç güzel nasihat bırakırdı hatıra olarak zihnimize. Ne melek adamdı o bir bilseniz! Belki pedagog değildi ama çocuk ruhundan çok iyi anlardı.

*

Hiç şüphesiz ki, Bafra’nın tarihi ile ilgili yazılacak, gündeme getirilecek birçok konu ve tarihi anekdot var. Kısmet olursa başka yazılarımızda bunlara yine değiniriz. Burada ben bir tanesinden, bir tarihi hadiseden bahsetmek istiyorum. Bafra’nın İstiklâl Harbimizde önemli bir yeri vardır. Malumunuz olduğu üzere İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini tel’in etmek amacıyla yurdun her yerinde mitingler düzenlenmişti. İşte bu mitinglerden bir tanesi de Bafra’da düzenlenmiştir. Miting komitesinde Müftü Mehmet Ali Efendi ile Belediye Reisi Dursun Bey ve ulemadan birkaç zât bulunuyordu. 27 Mayıs 1919 da Bafra Cumhuriyet Meydanında tarihi bir miting yapıldı. Bu mitingin yapılacağı daha önceden ilan edilmişti. Vatansever Bafralılar akın akın bugünkü eski Cumhuriyet Meydanı’na geldiler. Herkes işini gücünü bırakıp bu milli görevi ifa etmek üzere meydanı doldurmuştu. Öyle ki meydan da boş yer yoktu. Yapılan konuşmalarda işgal tel’in ediliyor, Türk halkına yapılan zulüm ve vahşet dile getiriliyordu. Bafralılar bu konuşmalardan etkilenerek ağlıyor ve milli mücadele noktasında azim ve kararlılıklarını gösteriyorlardı. Zaten İstiklâl Mücadelemiz Bafra ve Bafra’ya bağlı köylerde yiğitçe, kahramanca sürmüştür. Daha sonra bu miting 18 Mayıs 1315/31 Mayıs 1919 tarihinde ‘Yüce Padişah Huzuruna…’ diye başlayan ve tarihi kayıtlara da geçmiş olan bir telgrafla İstanbul’a bildirilmiştir.

*

Unutmayalım ki, şehirleri ayakta tutan çok katlı beton binalar değildir. Şehirlerin de ruhu vardır ve o ruhla yaşarlar yüzyıllar boyunca. Ve o ruhla geleceklerini inşâ eder şehirler. Şehrimize ve onu ayakta tutan ruha sahip çıkalım, o ruhu tekrar diriltelim. Şehrimizin adı olumsuzluklarla değil, geçmişte olduğu gibi olumlu ve güzel işlerle anılsın. Kültürümüz kaybolmasın, güzellikler yaşasın, yaygınlaşsın!

*

ŞİİR FALINDAN:

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımız da bin bir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.

(Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

Yorumlar (2)
Ramazan Soylu 5 yıl önce
Yüreğine kalemine sağlık Recep kardeşim. Ne güzel anlatmışsın güzel Baframızı ve yitip giden değerlerimizi. Teşekkürler
Hasan Kul 5 yıl önce
Recep hocam zihnine,ağzına, yüreğine Kalemine,sağlık. Sonuna kadar okudum hemde o eski günlere giderek heyecanla hüzünle okudum Allah razı olsun
banner1052
banner810
17
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7