İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞI

Birinci Kurtuluş Savaşı sonrası temeli doğru atılmadan kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti baskıcı bir yönetim şekliyle 1950 yılına değin ancak yönetilebildi.Kaldı ki Kurtuluş savaşına halkı ikna eden vatanperver,Osmanlının devamından yana  ilim adamları,fikir adamları,askerler yeni kurulacak devletin İngiltere eliyle olacağının farkına varmışlardı ama çoktan ip başkalarının eline geçmişti.

Muazzam bir tarihe sahip bu topraklarda böyle ufku olmayan geçmişiyle bağlarını koparmış,dışa bağımlı bir devletin bu halk tarafından kabullenilmeyeceği kısa zamanda değişik teşebbüslerle kendini belli etti:Kurtuluş savaşının sonuna doğru böyle çapsız bir devletin kurulacağını hissedenler seslerini o zaman duyuramamış olsalar da sonrasında halkında yavaş yavaş gerçekleri görmesiyle cesaretlerini ortaya koydular ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası,Serbest Fırka gibi alternatif siyasi yapı denemelerinde bulundular.Tabi kurulu düzen buna izin vermedi,en sert şekilde müdahale etti.

Bu mukaddes toprakların insanları aslına dönmek için daha fazla bekleyemezdi ve küllerinden bir lider daha çıkardılar bu sefer Ege’den.Menderes yeniden büyük devlet kurma arzusunu ortaya koydu.Hızlı bir büyüme gerçekleştirdi.Bağımsız ve sözü dinlenen bölgesel bir aktör devlet olma yönünde adımlar attı.Halkına devletin asıl sahibi onlar olduğunu hatırlattı.

Bu bağımsızlığa dönük çabalar,milli unsurları şiar edinen devlet kurma çabaları batıyı ve içerideki ruhunu batıya satmış elitleri çok rahatsız etti.Menderes’in kendi insanım diyerek güvenip tedbiri elden bırakmasıyla korkunç bir darbe gerçekleşti ve bu bağımsızlık girişimi de engellenmiş oldu.

Çok sürmedi bir lider daha doğdu: Turgut özal.Onun tecrübesi daha çoktu,elitlerle işbirliği yaptı fazla ürkütmeyeyim dedi lakin onu çok daha içerden deviriverdiler.

Şimdi ülkenin başında daha yiğit,daha azimli,daha tecrübeli,daha cevval bir lider var.Amacı daha büyük:Bölgenin liderliği yetmez dünyanın lideri olacağız diyen biri.

Düşman cephe artık son kozlarını oynuyor,geri çekilmeleri imkansız hepsi savaş meydanında kalakaldılar.Öyle kalabalıklar ki saymaya kalkışsak sayfalar dolar:BATI,İsrail,Fethullah Gülen grubu,CHP,MHP,BDP,Esed,Maliki,sisi,saadet,millet partisi,bank asya,FB,GS,BJK,Aydın doğan,koç,tüsiad,Samanyolu,bugün,akın ipek……

Millette bunun kurtuluş savaşı olduğunun farkında sonuna kadar gideceğinin işaretlerini veriyor.

Teknolojinin son nimetleriyle çok güçlenen siyasal propaganda araçları bile milleti yolsuzluk,rüşvet iftiralarına ikna edemiyor .

İnşallah bu kalabalık cephe bu sefer yok olacak ve bu millet en güçlü ülkeyi oluşturup 50 yıl sonra dünyaya adaleti getirecek.