Genç kardeşim, hayat tıpkı bir dere misali akıp gidiyor. Zaman çabucak geçiyor. Dün, bugün, yarın derken bir bakıyorsun yıllar kuş gibi habersizce uçup gitmiş. Onun için hayatını renklendir, vakitlerini güzel işlerle bereketlendirip anlamlandır, sıradan ve sürüden olma! Farklı olsun hayatın. Farkın fark edilsin yaptığın işlerle, gösterdiğin davranışlarla.
Kalbin vatan, millet, bayrak aşkıyla dolu olsun. Hizmetkârı ol devletinin ve milletinin. Gönlünün kapılarını sonuna kadar aç bu toprakların güzel insanlarına. Önce kendi coğrafyanı tanı, kültürünü öğren, ona âşina ol. Sonra dünyaya açıl. Unutma milli olmadan evrensel olunmaz. Dostunu da düşmanını da iyi tanı. Uyanık ol. Zira yaşadığımız bu mübarek coğrafyada uyanık olduğumuz sürece var olabiliriz.
Yeniliklere açık ol, çok çalış. Ülken için, ailen için, insanlık için çok çalış. Unutma vatanın geleceği sensin. Planlı ve düzenli çalışmalısın. Bunun için de zamanlamaya dikkat et. İyi bir zaman yönetimi yaparsan her zaman başarılı olursun. Sabah erken kalk, güne erken başla. Bugünün işini bugün yap ve tamamla, sakın yarına bırakma.
Öğrenme hevesin ve azmin hiç tükenmesin. Bunun için de meraklı olmalısın. Merak et, soru sor, araştır, gez, gör, incele, gözlemle, duyarlı ol, samimi ol. Doğa, insan, gündem, canlı ve cansız her şey merak alanın içinde olsun. Sakın heyecanını yitirme. Öğrenme heyecanın hiç eksilmesin. Öyle ki öğrenmeye acıktır kendini. Öğrenmek için sahih kaynaklara başvur. Zira ağzı olan konuşur, herkes her konuda uzman sayar kendini. Sen ehline sor, ehlinden dinle, uzmanından öğren, kitaplarla dost ol. Ariflerin, âlimlerin sohbetinde bulun. Her okuduğunu, her gördüğünü hemen doğru kabul etme, şüphe ile bak önce. Akıl ve mantık süzgecinden geçir, birkaç kaynaktan okumalar yapıp doğrula sonra kararını ver. Unutma edebiyat ve güzel sanatlar olmadan olmaz. Çünkü bunlar senin ruhunu inceltir, seni insan yapar. Şiir yazamasan da mutlaka usta şairleri oku. Unutma her sabah kahvaltıdan sonra ilaç niyetine bir şiir. Türkülere de yabancı kalma. Zira onlar bu toprakların sesidir.
Hayatta başarı kadar başarısızlık da var. Zaman zaman işlerin üstesinden gelemediğimiz, problemleri çözemediğimiz anlar olur. Evet, başarısız olabiliriz. Bu gayet normal ve her insanın başına gelebilecek bir durum. Başarısızlığa odaklanma, neden ve nerede eksiğin var, bunu tespit edip yoluna devam et. Farklı çözümleri dene, başkalarının tecrübelerinden yararlan, asla yılgınlığa düşme. Bilim insanlarını hatırla. Yılmadan, yorulmadan defalarca tekrar edilen deneyler ve sonrasında sonra buluşlar… Yılgınlık yok. Niye olmuyor, neden yapamıyorum deme, çözüm odaklı düşün. Çözüm odaklı olursan hayatta başarılı olursun.
Çevrende gördüğün birçok insan gibi bilmediğin konular hakkında fikir beyan etme. Bilmiyorum demek de bir erdemdir. Bilmiyorum dersen öğrenmeye kapı aralamış olursun. Bilmediğin o konu hakkında okuyup, araştırıp fikir sahibi olursun. Bilgi, ucu bucağı olmayan bir derya... Her şeyi bilmemiz mümkün değil. O yüzden ben bilirim deyip her konuda ahkâm kesenlerden olma, uzak dur bu tiplerden. Bilmediğin veya içinden çıkamadığın konuları öğrenmenin bir yolu da istişare etmektir. İstişare ne diyeceksin biliyorum. Sana tavsiyem kendi kelimelerini öğren ve sözlük okuma alışkanlığı edin; bir roman okur gibi. Her gün bir kelime öğren kendi medeniyet dünyandan. Bir zaman sonra kendindeki değişimi sen de fark edeceksin. İstişare diyorduk değil mi? Danışmak demek istişare. Bir konu hakkında veya içinden çıkamadığın bir problem hakkında başkalarının düşüncelerine başvurma, fikir alışverişinde bulunma. Danışmaktan korkma. Unutma danışan dağları aşar, danışmayan düz ovada şaşar. Önemli olan kime danışacağın. Önce gönlüne danış, sonra hocalarına ve aile büyüklerine. Bunlar her zaman senin iyiliğini isterler unutma, kulak ver onlara. Danışacağın kişi tecrübe, ilim, fikir, irfan sahibi olmalı. Ehlini bul, ona sor. Seninle iş, akçe, menfaat ilişkisi olan insanlarla sakın ha sakın istişare etme. Onlara bir şey danışma, doğru yolu bulamazsın. Çünkü bu tipler işlerine geldiği gibi, menfaat ve kârlarına göre konuşurlar. Hayatında bir eseri olmayan, bir işi adam gibi tamamlayamayan geveze tiplerden de uzak dur. Bunlarla istişare olmaz.
Konuşurken kelimelerini özenle seç. Söz ağızdan çıkana kadar senin kontrolündedir. Ne konuştuğuna, nasıl konuştuğuna dikkat etmelisin. Konuşacaksan iyilik, güzellik ve faydalı hususlarda konuş ya da sus. Çünkü bazen susmak konuşmaktan evladır. Söz gümüşse sükût altındır denmiştir bunun için. Boş ve yararsız konuşma. Konuşman da susman da hayr üzre olsun.
Çoğu zaman randevularına sadık olmayan dostları beklemek zorunda kalıyoruz. Bunun ne kadar sıkıcı, eziyet verici bir hal olduğunu kendimizden biliyoruz. Sen de dostlarına eziyet ve sıkıntı verme, sözleştiğiniz tarih ve saatte her ne olursa olsun orada ol. Şayet gelemeyeceksen, geç kalacaksan mutlaka telefon et, özür dile, durumunu bildir. Bunlar önemli nezaket kurallarıdır. Mehmet Akif Ersoy’un bu konudaki titizliğini okumanı öneririm.
Ha, bu arada unutmadan söyleyeyim sevgili kardeşim, mutlaka cebinde, çantanda bir kalem ve bir not defterin olsun. Hafızamız bazen bizi yanıltabiliyor, unutuyoruz. Not almayı ihmal etme. Aklına gelen güzel cümleyi veya mısrayı mutlaka not et; asla pişman olmazsın. Bu hem eğitim hayatında hem de günlük hayatında sana çok fayda sağlayacaktır.
Sevgili kardeşim, Allah karşına gönlü güzel ve merhametli insanlar çıkarsın. Bu çok önemli biliyor musun? Sen de merhametli ol. Yaşlılara, çocuklara, kadınlara, yardıma ihtiyacı olanlara karşı merhametli ol. Hayvanlara karşı da içinde merhamet besle. Bir yoksulu en son ne zaman sevindirdin? Pencerenin denizliğine misafir olan kuşlar için en son ne zaman küçük ekmek kırıntıları bıraktın? Kış günü kapının önündeki kediye, köpeğe en son ne zaman yiyecek verdin? Canlı cansız her şeye merhamet et. İnsana, ağaca, taşa, kuşa, toprağa, suya, çiçeğe, böceğe Allah’ın yarattığı her şeye karşı merhametle dolu ol. Merhamet olmadan olmaz. Ne olursan ol, hangi mevkide olursan ol merhametli ol. İhtiras, hırs, haset, öfke, kin, adavetin sonu yok! İnsan kıymeti bil. Parayla zenginlik olmaz, önemli olan gönül zenginliğidir unutma. Kesen de gönlün de zengin olsun. Fakiri, düşkünü, hastayı, mazlumu koru, elinden tut. İnsana değer ver, muhterem bil onu. Ataların tarihte bu değerlerle yükseldiler. Sen böyle büyük bir medeniyetin evladısın unutma! Kuş sarayları, sadaka taşları, imarethaneler, darülacezeler, hayvan hastaneleri, yetimhaneler ve tabii ki vakıflar… Bunlar senin medeniyetinde var. Sen de merhameti kuşan canlı ve cansız varlıklara karşı.
Günlük hayatta çok karşılaştığımız tiplerden birisi de şudur: Kendi işini başkasının sırtına yükleyip yan gelip yatanlar… Sen çalışırsın, gayret edersin adam yan gelir yatar adeta. Bazen onun işini de yapmak zorunda kalırsın. Bu hiç de hoş bir durum değil, öyle mi? İşte onun için kendi işini kendin yap, hele de üzerinde sorumluluk varsa hakkıyla yerine getir. Kimseye yük olma. İşlerini kendin gör. Önem sırasına göre yapacağın işleri sıraya koy ve öyle çalış. Planlı ve düzenli ol. İşini, uykunu, dinlenmeni, eğlenmeni planla. Böylece kafan ve gönlün rahat olur, hem mutlu hem de başarılı olursun. Plansız ve düzensiz olursan o yana bu yana dolaşıp durursun, günün sonunda hiçbir işi de bitiremezsin, yorulduğunla kalırsın. Bir iş yaparken ileriyi düşünerek yap. Kendini günlük ve anlık düşünmeye, iş yapmaya alıştırma. Bugünü ve yarını düşünerek çalış. Aman, göç yolda düzülür, deme! Vaktin, elindekilerin değerini bil.
İnsanlar yaptığın işten dolayı seni eleştirdiklerinde veya sana katkı sağlamak istediklerinde gurur, kibir yapmadan onları dinle. Dinlerken şuna dikkat et: Sana yardımcı olmak istiyorlarsa kulak ver, yararlan. Yok, başka bir amaçla yapıyorlarsa dinliyor gibi görün, bırak geç. Kalbini ve kafanı onlarla yorma. Sözü dinlenir, güngörmüş, tecrübe sahibi insanların, büyüklerin eleştirilerine, sözlerine kulak ver, faydalan. Tecrübe bu dünyadaki en değerli hazinedir, herkes onu elde edemez. Dikkat et, akıllı ol.
Aza kanaat etmesini bil. Azı bulamayan çoğu hiç bulamaz. Tasarruf et, israf etme. Unutma azdan birikir, damlaya damlaya göl olur. Şükret haline, sana verilen nimetlerin kadrü kıymetini bil. Kendinden yukarıda olanlara değil, senden daha aşağıda olanlara bak ve haline şükret. Sofrandaki kahvaltılık çeşitlerine bakar mısın, kaç çocuk bunları her sabah yiyebiliyor?
Sana iyilik edenlere teşekkür et. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da teşekkür etmez. Onun için teşekkür etmeyi alışkanlık haline getir. İyilik sadece parayla olmaz. Bir çift güzel söz, bir tebessüm de iyiliktir. İyilik yapmak sevaptır unutma.
Küçük şeylerle mutlu olmasını bil. Kafanda, öyle olmayacak büyük ve uzak hayaller kurup onları gerçekleştirince mutlu olurum düşüncesine kapılma, zihnini gönlünü yorma. Dem bu demdir, an bu andır, şu an ne yapabildiysen o kârdır senin için. Mutluluk hemen yanında ve küçücük şeylerde saklı aslında. Dostunla bir bardak çay ve iki güzel kelam… Bir çocuğun hayalini gerçekleştirmek… Ailenle akşam yemeğinde sofrada bulunmak… Bahçeye diktiğin fidanı sulamak… Anne duası almak… Her sabah balkonda büyüttüğün çiçekle sohbet etmek… Yaşlı teyzenin elindeki poşetleri evine kadar taşımak…
Sevgili kardeşim, son olarak zihnini, gönlünü temiz tut. Medyanın esiri olma. Aklını ve gönlünü kimseye kiraya verme. Oraya kimsenin müdahale etmesine izin verme. Gürültü kirliliğinden, görüntü kirliliğinden, bilgi kirliliğinden aklını, zihnini, gönlünü koru. Kitaplarla, kitap okuyanlarla, kitap gibi insanlarla hemhal ol, dost ol. Gönül insanlarını ara bul, onlardan istifade et. Bilgi ve hikmet yoldaşın olsun. Laylaylom gündemlerin esiri olma. Kendi gündemini kendin belirle.
Yolun ve bahtın açık, geleceğin aydınlık olsun, yüzün hep gülsün. Ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde, bu mübarek topraklarda hep bahtiyar olasın. Gelecek senindir: Allah’a güven, çok çalış!
ŞİİR SANDIĞINDAN:
Allah’a dayan sa’ye sarıl, hikmete ram ol;
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol…
Mehmet Akif ERSOY
Misafir 5 Yıl Önce
Recep beyin yazıları, düşünceleri, ifade tarzı güzel.