Haccac-ı Zalim bir gün tebdili kıyafetle dolaşırken bir vatandaşın alakasız bir yerde kazma-kürek toprak kazdığını görünce ne yaptığını sormuş?
Adam "Hz.Ömer'in adaletini arıyorum" demiş.
Haccac "Biraz da ben kazayım" diyerek işin başına geçmiş.
Bu sefer adam Haccac'a "Peki sen ne arıyorsun? diye sorunca
Haccac "Ben de Hz.Ömer zamanında ki toplumu arıyorum" demiş.
Hisse;"Neye layıksanız öyle idare edilirsiniz"
Orta yaşlı bir adamın iki haremi varmış. Biri kendinden yaşlıca, diğeri çok gençmiş. Hanımların dizine başını koyup uyumak âdetiymiş adamın.
Gencin dizine başını koyunca sakalının beyaz kıllarını teker teker yolarmış kocası genç görünsün diye!
İhtiyarın dizine yattığı zaman O da siyah kıllarını yolarmış. Aklar fazla olsun, kocası yaşlı görünsün, kendi yaşlılığı belli olmasın diye!
Bir müddet sonra sokakta herkes adamın sakalına gülmeye başlamış. Zira adamcağızda sakal kalmamış.
Hisse; "Umduğunu bulamazsan, bulduğunla yetinmeye çalışmalısın"
Adalet kıldan ince sıratta yürümek kadar hassas devletin sarsılmayan temelidir. Toplumun gıdası gibi her zaman var olması gereken yüksek bir ahlâkî erdemdir. Ancak: hikâyelerde olduğu gibi, her devirde hisler ve hisselere göre uygulandığından, bugün birilerinin bir yerlerde aradığı gibi her zaman, her yerde aranır olmuştur. Gerçi, bugün adalet arayanların geçmişteki adalet uygulamalarını da bu millet gayet iyi bilmektedir.
"Bir topluluğa duyduğunuz kin sizi adaletli davranmaktan alıkoymasın. Adaletli davranın. (Maide -8)
İşlerin çoğunluk esasına göre yürütüldüğü demokrasilerde muhalif kesimler daima bulunacak çıkan kanunlar onlar için adaleti temsil etmeyecektir. Sınırsız özgürlüğün olduğu toplumda -o-hata adalet aramak muhaldir. Dolayısıyla insan eliyle dağıtılan adalet hep eksik ve kusurlu olacak, kimseyi memnun etmeyecektir. Mutlak adalet ancak,"İlahi Adalet" tir.Onunda uygulanması imkansızdır.
"Bu dünyada adalet tecelli etmese de, ahirette mutlaka tecelli edecektir."(Yunus-54)
Kişisel çıkarlara, kazanan ve kaybedene göre adalet tesisinden ziyade devletin ve milletin bekası, huzuru için adaletin tesisi önemlidir. Toplumsal düzen, huzur ve barış ancak adaletle ayakta durur.
"Adalet mülkün temelidir" sözü boşa söylenmemiştir.
Devlet ağacının kökleri ahlak, adalet, hikmet, merhamet ve hakikattir. Kökü sağlam olan ağaç ayakta kalır, asırlara uzanır.
Problemlerimizin büyük bir kısmı gövdedeki hastalıklardan değil, köklere sirayet eden hastalıklardan kaynaklanmaktadır.
Bunlarda; Ahlaksızlık, adaletsizlik, akılsızlık, merhametsizlik ve haksızlıktır. Kökteki problemler çözülmedikçe gövde güçlenmez, hastalıklı olur.
Mübarek Ramazan Bayramımızın Ümmet-i Muhammed'in mazlum ve mağdurlarının çilelerinin kurtuluş ve adalet Bayramına dönüşmesi dilek ve temennisiyle!
HAYIRLI BAYRAMLAR.