Ülkemizin en iyi okul ve üniversitelerinde okuttuğumuz, mezun ettiğimiz gençlerimiz mesleki yetersizlikleri yanında kendi öz değerlerine saygısız, ülke birikimlerine saldırganlık yapıyorsa eğitimde eksiklikler var demektir.
15 yaşında dahiler,19 yaşında bilim adamları çıkaran Avrupa, Amerika ve Japon çocukları bizimkilerden zeki değiller, ancak; Birilerinin önümüze koyarak bizi meşgul ettiği şeylere ayırdığımız zamanı okumaya, araştırmaya, düşünmeye, çalışmaya ve üretmeye ayırmamız gerekiyor.
Öz evlatlarımızla, öz yurdumuzda Bilim-teknoloji, kültür, sanat, edebiyat, mimari gibi alanlarda tek şey üretemez olduk. Çocuklar- gençler, anneler-babalar, öğretmenler, idareciler, üst düzey herkes eğitim-öğretimin hal ve gidişatından memnun değiller. Çünkü son yıllarda teknik ve idari yönden çok ciddi yatırım ve değişimler olmasına rağmen ruh ve içerik açısından geleceğe ümit ve güvenle bakmamızı sağlayacak, sağlıklı nesiller açısından yüzleri ağartıp, gönülleri ferahlatacak seviyeye gelinemedi.
Zira, asırlardır devam eden kültür-medeniyet savaşında bizim kaybettiğimiz, sömürgecilerin işgal ettiği ilk kale eğitim kalesi olmuştur. Onun için bu yola daha fazla tuzak kuruldu, yığınak yapıldı. Dolayısıyla bizim en son geri alacağımız, onların da en son terk edeceği bu kale olacak.
Hazin olan nedir biliyormusunuz? Bugün halâ eğitim meselesinde akıllı tahta, bedava dağıtılan süt ve ders kitapları, masa, sandalye, öğretmen maaşları, derslikler, tabletler ve müdür atamaları konuşuluyor.2017 yılında 1924 model sistemi kimse tartışmıyor. Herkes işin kolayına kaçıp, boş şeyleri tartışıyor. İktidar yapılan yatırımlarla, sendikalar atama işleriyle, öğretmen maaş-ücret derdinde, medyanın umurunda değil, çocuklar kobay, veliler sanki film seyrediyor. Çocuklarımız ise gayr-i milli bir eğitim sisteminin kıskacı altında heba ediliyor.
Teşhisi doğru yaparsak tedavi kolaylaşır. Bugün ki anlayış ve alışkanlıklarımızla temel değerlerimiz eriyip yok oluyor. Hastalıklarımız, tedavi usullerimizin çok önünde gidiyor. Biz medeniyetimizi eğitim aracılığıyla inşa eden bir milletin evlatlarıyız. Bugün aklıselim, kalbi selim, ilim, irfan ve ahlak sahibi bireyler yetiştirmek istiyorsak, eğitimimizi batının tekelinden çıkarıp millileştirmek mecburiyetindeyiz.
Aklımızın, ruhumuzun, bedenimizin beslenme kaynakları temizlenirse dünyamız da ahiretimiz de temizlenmiş olur.(hafta sonu devamla.... )